17 Aralık 2009 Perşembe

*Pano'daki kız

"...yan masadaki hikayeye kulak verelim. Zaman değişmiş masallar değişmiş. Pano'da öküzgözü şarabını yudumlayan kapşonlu kırmızı başlıklı kız, takımlar içinde başı eğik kendini dinleyen beyaz atlı prense söyleniyordu hırçınca, sevme beni, isteme beni... zaman değişmiş, masallar terse dönmüş. Kimi ufacık bir sevgiye açken; değişime ayak uydurup modernize olmuş masal kızı sevgiye boğulup uğruna gözler buğulanınca şımarmış, kapıda at yerine lüks arabası bekleyen modern prensi beğenmez olmuş... Prens belli ki özenmiş tüm şıklığıyla gelmiş, kız okadar umursamamış ki evden çıktığı gibi gelmiş... modern çağ bozmuş herkesi... kim bukadar şımartmış bu kırmızı başlıklı kızı kendini şefkate boğan prensi beğenmeyecek kadar?"

Peki; insanoğlu bilmeden anlamadan nasıl böyle önyargılı olmuş?
Bilir mi o başlıklı kız o raddeye nasıl gelmiş? masal kızı o prensi neden istemezmiş? neler yaşamış ki o şefkati ilgiyi reddetmiş? ne şartlarda oraya ge(tiri)lmiş ki kafasında kapşonuyla şarabını yudumlar olmuş?
Kırmızı başlıklı kız hala öyle saf ve masum ki prensin ne marka takımlarına, ne spor arabasına bakmıyo! İlgi manyağı olup şımarıp o ilgiyi kötü amaçlarla kullanmıyo.. Hala çocuksu ruhuyla kalbinin dediğini yapıyo, sevgisinin peşine koşuyo..
Ve ; o kapşon kırmızı değil gri! şarap da öküzgözü değil papazkarası!
Nerden mi biliyorum? O kapşonlu masal kızı kim mi? sizcee ???

Hiç yorum yok: