3 Şubat 2010 Çarşamba

*siyahla beyazın eylem kardeşliği

"Gençlik ve serdeki hafif anarşistlik... 1968 olimpiyatlarında 200 m.de altın ve bronz madalya kazanan Amerikalı 2 siyah atlet, Tommie Smith ve John Carlos'un siyah deri eldivenli yumrukları havada, başları önde posteri yıllarca hayal dünyamızı süslemişti.
Aynur Çağlı'nın o muhteşem haberini okuyana kadar o karede önde duran, gümüş madalyalı Avustralyalı beyaz atlete hiç dikkat etmemişim. Adı Peter Normanmış. Peter mart ayında öldü. Haberin tekrar gündeme gelmesinin sebebi bu. Gelelim hikayeye... Mexico City'de 200m. finali koşulmuş, Amerikalı siyahi atletler Tommie Smith ve John Carlos 1. ve 3. gelirken, 2.liği Avustralyalı beyaz Peter Norman kazanmış. Madalya töreni için beklerken, Carlos, Peter Norman'a sormuş:
- İnsan haklarına inanıyor musun?
- Evet, inanıyorum.
- Peki ya Tanrı'ya?
- Bütün kalbimle...
Bunun üzerine,2 siyah atlet kafalarındaki eylem planını açıklamışlar, Norman tereddütsüz katılmış: - Eyleminizi destekleyeceğim, ne yapmam gerektiğini söyleyin!
İlk defa, o günler için müthiş bir provokasyon hatta devrim sayılacak bir eylem planlıyorlar: Amerika'daki ırk ayrımcılığını ve siyahlara reva görülen fakirliği, ikinci sınıf vatandaşlığı protesto edecekler. Ama nasıl? Fikir Norman'dan gelir 1çift siyah deri eldiven bulurlar, sağ teki Tommie, sol teki John eline geçiriyor; fakirliği sembolize etmek için çıplak ayakla kürsüye çıkıp, başları kederle öne eğik, sıkılı yumruklarını havaya kaldırıyorlar. Önlerinde duran Peter Norman da, dayanışmasını göstermek için kalbinin üstüne 'İnsan Hakları için Olimpiyat Projesi Hareketi'nin kokartını iğneliyor. Amerikan milli marşı çalarken plan icra ediliyor.
Ve tabi dünya birbirine giriyor. Amerika ayağa kalkıyor. Olimpiyatlar bile gölgede kalıyor, dünya gazeteleri yumrukları havada siyah atletlerin fotoğrafını ilk sayfadan veriyor. Amerikan Olimpiyat Komitesi iki siyah atletin spor kariyerini o saniye bitirir. Eylem amacına ulaşmış, Amerika'daki zenci azınlığın durumu dünya gündemine girmiştir. Smith ve Carlos spor hayatlarını (ve buna bağlı olarak geleceklerini) feda etmiş ama dünya tarihine geçmişlerdir. Dünyadaki yüz milyonlarca ezilmiş siyahın ilahı haline gelmişlerdir.
Peki ya Avustralyalı beyaz Peter Norman? Anlatılanlara göre Norman'ın da hayatı kararmış. Tommie Smith demiş ki: "Peter, bir beyazdı. O günlerde siyahların haklarını savunma cesareti gösteren, onurlu ve belkemiği sahibi beyaz çok azdı. Peter, Avustralya'ya döndüğünde kimse yüzüne bakmadığı gibi, herkes tarafından yargılandı. Onun da atletizm kariyeri bitti, spor çevrelerinden dışlandı.Tehditler, işsizlik ve tecrit nedeniyle öyle sıkıntılı günler yaşadık ki, üçümüzün de ilk evliliği sona erdi."
Avustralya Devleti Norman'ı ölene kadar affetmemiş ama Norman intikamını mezara götürmüş: 1968 Olimpiyatları finalinde ikinci olurken kırdığı 200 mt. Avusturalya rekoru hâlâ, 38 yıl sonra kırılamamış.Ölene kadar süren 'eylem kardeşliği'.. 2 Amerikalı ve bir Avustralyalı 'lanetli' atletin o gün başlayan 'eylem kardeşliği' ve dostlukları ömür boyu sürmüş. Aradan geçen 38 yıl boyunca, yazışmışlar, buluşmuşlar, görüşmüşler. Ta ki geçen mart ayında, Peter Norman evinin bahçesinde kalp krizi geçirip ölene kadar. Melbourne'de yapılan cenaze töreninde 'Onurlu beyaz atlet' Peter Norman'ın tabutu, Tommie Smith ve John Carlos'un omuzlarında! Üç 'eylem kardeşi' son kez omuz omuza... "


2 yorum:

Brain Damage dedi ki...

gözlerim doldu.

Monera dedi ki...

vay, bunu bilmiyordum. [Filmi çekilesi...]