şöyle tepeden bir baktım şehre gotham city olmuş; sis,pus, gece gri, binalar gri, gıpgri bi şehir... sisin perdesini ellerimle yırttım araladım, kumbaracı yokuşundan aşağı saldım kendimi yuvarlandım deryaya doğru lebi deryada likörlü bi türk kahvesi?? neden olmasın...
gezdim dolandım eskicilerde plaklar, kitaplar dizilmiş.. caddeyi istiklalimde nefesimden çıkan buharla oynaşarak ritme kapıldım geceyi getirdim beyoğlunda.. hiç bukadar sakin olmamıştı bu mahşer.. ordan oraya savrularak gecenin karanlığında nerde hayat, nerde ses nefes heyecan varsa.. popüler özgür kızım bu aralar.. ama ben benle kalmak isterim.. popülerite her bayan gibi gurur okşasa da çekmez can o bedenleri tek kişiden yanaysa.........
Ümit Yaşar Oğuzcan'ın yüreğinden İstanbul'a akmış dizeler:
Evin içinde bir oda, odada istanbul. Odanın içinde bir ayna, aynada istanbul.
Adam sigarasını yaktı, bir İstanbul dumanı, kadın çantasını açtı, çantada İstanbul.
Çocuk bir olta atmıştı denize, gördüm, çekmeğe başladı, oltada İstanbul.
Bu ne biçim su, bu nasıl şehir, şişede İstanbul, masada İstanbul.
Yürüsek yürüyor,dursak duruyor,şaşırdık, bir yanda o,bir yanda ben,ortada İstanbul.
İnsan bir kere sevmeye görsün, anladım nereye gidersen git, orada İstanbul.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder