Bi sahne var ekranda çok dokandı.. Baba; aşık olduğu adam gittiği için ağlıyan kızını teselli ederken önce o seni hak etmemiş falan filan bıdıbıdı büyük laflar ediyo sonunda bi cümle patlatıveriyo : "hadi güzel kızım kalk yıka güzel yüzünü ve sil gözlerindeki hüzünü..."
bian hatırladım aynı durumlardayken bizim pederin cümlelerini "ya sktirsin gitsin pzevenk ne ağlıyon o it için adam mı kalmadı dünyada kalk sana bi tost yapim... ne'li olsun??"
büyüksün baba!! seni çok seviyorum böle doğal olduğun için :)) cnmsınnnnn babiş...
30 Aralık 2009 Çarşamba
*decompression bi gün
wuhuu bugün çok full of action bi gün geçirdim.. Hayatımın emergency'siydi (ki umarım en bi emergency durum bu olur) başta bi yısıf yısıf sonra çok cool sakin profesyonel.. şükür sağsalim.. yeni yıla çok actionla giriyoz hadi bakalım :)))
28 Aralık 2009 Pazartesi
*dear noyel baba
Necati bak nail babaya bi mektup yazdım oku bakim nası...
Sevgili noel baba;
Öncelikle tüm sevdiklerim ve ailem için sağlık, mutluluk ve huzur; sonra 2009da hayatımı bk eden tüm lanetliklerin bu yıl benden uzak durmasını işimin gücümün ve aşk hayatımın düzene girmesini istiyorum... ve başlıyorum:
*i wanna be an astronout.. Housten! burdan sana sesleniyorum bi el at bana haci bende acayip cevherler var aklın durur...
*i wanna be a rockstar.. bu sene tam olmak üzereydim lover'a süpriz yapmak için gitar öğreniyodum kiii adam çekip gitti! tüü kalıbına! istikbalimle oynadı, gelecek nesiller benden mahrum büyüycek o gitar kuzenimin olmasaydı kırardım kafanda ya neyseee...
* i wanna be in Cuba.. ztn "comin' soon" da daamm :)
*i wanna be a dancer.. bu yaz yazlık bi mekanda Atiye'nin sallasıyla coşup kendimden geçmiştim ki şarkı sonundaki "dırrımm" sesiyle kendime geldiğimde pistin ortasındaydım star edasıyla.. yes başarılıyım! hele latino' da... arka profilde var bi latinlik zati :p
*i wanna be a stylist.. bu konuda ciddi çalışmalarım var.. necati ciddiyim ula! imkanlar verilse feşın tv.de 7/24 kreasyonlarım döner...
*i wanna see an alien.. bunu da kesinlikle görmem lazım gözüm açık giderim yoksa. Ya en azından bi ufo, bi ne üdüğü belirsiz cisim, bi ışık, Ya da en azından bişe görsem ufo sansam helecan yapsam aslında olmasa da olur fln... ulen ben o ufoyu foçada bi günle nası kaçırdım... bi gün daha duramadınız mı zuzaylı kardeşlerim.. haktan bey ltfn ama bi yardımcı olun...
*i wanna be @Maldives.. gidicem azimliyim balayım olmuyosa da tek gitcem... beni ölünce maldivlere gömün vasiyetim görene kadar halen geçerlidir..
*i wanna speak Spanish.. hazır Küba&Espana'ya gitcekken, hem sexi de olur 333..
*i wanna be a child.... çook özlüyom :( büyüyom ühüü :..((
*i wanna be an aunt.. i'm so serious!!! artık zamanı geldi!
*i wanna be in san francisco.. çok sevdim o şehri be neco!
*if i could turn back time, i would turn it to 10 years before...
*or if could turn back the time only 1 year before, i'd sing this song:
(i don’t know why i did the things, don’t know why i said the things. If i could find a way, if i could turn the time, i’d take back those words that have hurt you, and you’d stay... if i could reach the stars i’d give them all to you then you’d love me, 'd love me like you used to do.. Pride’s like a knife, it can cut deep inside.. words are like weapons, they wound sometimes.. I didn't really mean to hurt you, i didn’t wanna see you go......)
*marilyn monroe dan "i wanna be loved by you" peçeteye yazdım..
*i wanna kaçı.. i missed.. ama unfortunately bi isteğim yok bu konuda... noel baba da bişe yapamaz biliyom! büyüdüm ben artık necati....
mektubumu bitirirken herkese sağlıklı mutlu bir yıl diliyorum.. geçen yılları aratmasın..
sepet sepet yımırta sakın beni unutma unutursan küserim mektubunu keserim ilk harflerinden belli :))
bünye ok kalp ok noyel baba...
ruj sürülmüş ve öpülmüş kağıttaki dudak izi...
imza seni seven bünye...
Sevgili noel baba;
Öncelikle tüm sevdiklerim ve ailem için sağlık, mutluluk ve huzur; sonra 2009da hayatımı bk eden tüm lanetliklerin bu yıl benden uzak durmasını işimin gücümün ve aşk hayatımın düzene girmesini istiyorum... ve başlıyorum:
*i wanna be an astronout.. Housten! burdan sana sesleniyorum bi el at bana haci bende acayip cevherler var aklın durur...
*i wanna be a rockstar.. bu sene tam olmak üzereydim lover'a süpriz yapmak için gitar öğreniyodum kiii adam çekip gitti! tüü kalıbına! istikbalimle oynadı, gelecek nesiller benden mahrum büyüycek o gitar kuzenimin olmasaydı kırardım kafanda ya neyseee...
* i wanna be in Cuba.. ztn "comin' soon" da daamm :)
*i wanna be a dancer.. bu yaz yazlık bi mekanda Atiye'nin sallasıyla coşup kendimden geçmiştim ki şarkı sonundaki "dırrımm" sesiyle kendime geldiğimde pistin ortasındaydım star edasıyla.. yes başarılıyım! hele latino' da... arka profilde var bi latinlik zati :p
*i wanna be a stylist.. bu konuda ciddi çalışmalarım var.. necati ciddiyim ula! imkanlar verilse feşın tv.de 7/24 kreasyonlarım döner...
*i wanna see an alien.. bunu da kesinlikle görmem lazım gözüm açık giderim yoksa. Ya en azından bi ufo, bi ne üdüğü belirsiz cisim, bi ışık, Ya da en azından bişe görsem ufo sansam helecan yapsam aslında olmasa da olur fln... ulen ben o ufoyu foçada bi günle nası kaçırdım... bi gün daha duramadınız mı zuzaylı kardeşlerim.. haktan bey ltfn ama bi yardımcı olun...
*i wanna be @Maldives.. gidicem azimliyim balayım olmuyosa da tek gitcem... beni ölünce maldivlere gömün vasiyetim görene kadar halen geçerlidir..
*i wanna speak Spanish.. hazır Küba&Espana'ya gitcekken, hem sexi de olur 333..
*i wanna be a child.... çook özlüyom :( büyüyom ühüü :..((
*i wanna be an aunt.. i'm so serious!!! artık zamanı geldi!
*i wanna be in san francisco.. çok sevdim o şehri be neco!
*if i could turn back time, i would turn it to 10 years before...
*or if could turn back the time only 1 year before, i'd sing this song:
(i don’t know why i did the things, don’t know why i said the things. If i could find a way, if i could turn the time, i’d take back those words that have hurt you, and you’d stay... if i could reach the stars i’d give them all to you then you’d love me, 'd love me like you used to do.. Pride’s like a knife, it can cut deep inside.. words are like weapons, they wound sometimes.. I didn't really mean to hurt you, i didn’t wanna see you go......)
*marilyn monroe dan "i wanna be loved by you" peçeteye yazdım..
*i wanna kaçı.. i missed.. ama unfortunately bi isteğim yok bu konuda... noel baba da bişe yapamaz biliyom! büyüdüm ben artık necati....
mektubumu bitirirken herkese sağlıklı mutlu bir yıl diliyorum.. geçen yılları aratmasın..
sepet sepet yımırta sakın beni unutma unutursan küserim mektubunu keserim ilk harflerinden belli :))
bünye ok kalp ok noyel baba...
ruj sürülmüş ve öpülmüş kağıttaki dudak izi...
imza seni seven bünye...
23 Aralık 2009 Çarşamba
*PhotoMania'yağıı olduk topluca
Ülkemizin en hızlı geliştiği sektör şüphesiz ki fotoğrafçılık. Eskiden ülke nüfusunun yılda ürettiği fotoğraf adedini artık bir gençkız tek başına yılda üretebiliyor. Hal böyle olunca da en büyük uzmanlık alanımız profesyonel fotoğrafçılık diye yeni yetme bir hobi öyle ki bunu yapmayana kız vermiyolar..
Herkeş fotoğraf sanatçısı herkeş model olmuş ülkede kardeşim... boynunda profesyonel bir nikon yahut canon foto aparatıyla çekilmiş resmi olmayan, bikaç kuş,böcek,çiçek,tarihi mekan..vs üzerinde çektiği ve şaheser zannettiği foto denemesi olmayan, model edasında bakışlar duruşlarla üzerinde oynanmış mıhteşem resmi olmıyan ve facebıka koymayan beri gelsin alnından öpücem ve yılın hatta yüzyılın coolu seçicem..
Ben mi ? e şeyy ben seçilemem lakin kimi profesyonel çekim yapan değerli şahısların aranan modeliyim.. itiraf.com (rumuz san'atkar bünye): poz veriyorum sanata yardımcı oluyorum napim kardeşim talep var illa çekcez diolar; güzel poz veriyomuşum anlamlı bakıomuşum gerekirse şımarıyomuşum havaya giriyomuşum çok güzel gülüyomuşum sadeymişim yüzüm çok şekilli janjanlı böle kımılkımılmışım fln fln süpermişim ben yani yaaa :)) yoo yoo kişisel bi tatmin, egoyu tavan yaptırma fln söz konusu değil kesinlikle herşey san'at içünnn :)))
kocaman bi P.S : bgn dünyanın en güzel en kıymetli en canımmm annesinin doğumgünüydü.. cok seviyorum :)) hep başımda dırdır etsin tacım olsun, zor anımda sığınağım, süpermanim cevat kellem herbişeyim; cnmın içi hayatımın anlamı olsun.. sağlıklı mutlu nice güzel yaşlarımız olsun.. aminn!!!
Herkeş fotoğraf sanatçısı herkeş model olmuş ülkede kardeşim... boynunda profesyonel bir nikon yahut canon foto aparatıyla çekilmiş resmi olmayan, bikaç kuş,böcek,çiçek,tarihi mekan..vs üzerinde çektiği ve şaheser zannettiği foto denemesi olmayan, model edasında bakışlar duruşlarla üzerinde oynanmış mıhteşem resmi olmıyan ve facebıka koymayan beri gelsin alnından öpücem ve yılın hatta yüzyılın coolu seçicem..
Ben mi ? e şeyy ben seçilemem lakin kimi profesyonel çekim yapan değerli şahısların aranan modeliyim.. itiraf.com (rumuz san'atkar bünye): poz veriyorum sanata yardımcı oluyorum napim kardeşim talep var illa çekcez diolar; güzel poz veriyomuşum anlamlı bakıomuşum gerekirse şımarıyomuşum havaya giriyomuşum çok güzel gülüyomuşum sadeymişim yüzüm çok şekilli janjanlı böle kımılkımılmışım fln fln süpermişim ben yani yaaa :)) yoo yoo kişisel bi tatmin, egoyu tavan yaptırma fln söz konusu değil kesinlikle herşey san'at içünnn :)))
kocaman bi P.S : bgn dünyanın en güzel en kıymetli en canımmm annesinin doğumgünüydü.. cok seviyorum :)) hep başımda dırdır etsin tacım olsun, zor anımda sığınağım, süpermanim cevat kellem herbişeyim; cnmın içi hayatımın anlamı olsun.. sağlıklı mutlu nice güzel yaşlarımız olsun.. aminn!!!
21 Aralık 2009 Pazartesi
*no face. no name. yes NUMBER.
Yule... "bu gece uzun olacaaak" diye iğrenç bi espri yapmanın tam günüdür bugün..
Bi de "olduu seneye görüşürüz :)" var ki ona tam 10 günümüz var.. Madem rakamlarla bozduk "iyi geceler 7 cüceler" diye sevimli olmak için yapılan sevimsiz iğrenç börk bi espricük var ki yapanı yakarım uleee çok pis uyuzum...
Ve geliyoooo:
"" Eğer "9" canlı olsaydın bile, en çok "8" kere kaçabilirdin ölümden, bil ki "7" düvele sultan olsan dahi, yerin "6" mekan olacak sana, en fazla "5" metre kumaş götürebileceksin, kapatacaksın "4" açsan da gözlerini, şu "3" günlük dünya azrailin yanında "2" kat olup yalvarsan da nafile elbet "1" gün öleceksin işte ozaman herşey "0" dan başlayacak... "" waşşş....
Bi de şey var " en uzun gece 21 Aralık diil senin beni terk ettiğin geceydi.." Harbi uzundu ha..
Bi de "olduu seneye görüşürüz :)" var ki ona tam 10 günümüz var.. Madem rakamlarla bozduk "iyi geceler 7 cüceler" diye sevimli olmak için yapılan sevimsiz iğrenç börk bi espricük var ki yapanı yakarım uleee çok pis uyuzum...
Ve geliyoooo:
"" Eğer "9" canlı olsaydın bile, en çok "8" kere kaçabilirdin ölümden, bil ki "7" düvele sultan olsan dahi, yerin "6" mekan olacak sana, en fazla "5" metre kumaş götürebileceksin, kapatacaksın "4" açsan da gözlerini, şu "3" günlük dünya azrailin yanında "2" kat olup yalvarsan da nafile elbet "1" gün öleceksin işte ozaman herşey "0" dan başlayacak... "" waşşş....
Bi de şey var " en uzun gece 21 Aralık diil senin beni terk ettiğin geceydi.." Harbi uzundu ha..
*bu december
anlıyorum seziyorum; içten içe acı damarlarımda gezinirken yüzümde dümdüz anlamsız duygusuz bir maske.. bıraksalar hıçkıra hıçkıra bağrına bağrına ağlarım tepinirim.. akmayan gözyaşları insanın içine akınca kirecin çamaşır makinesini tıkaması gibi tıkarmış ya bende taşlaşamadı sanki çürüdü yürek.. senin gülücüklerin ok gibi saplanıyor bedenime.. olamaz! ben acı çekerken sen böyle gülemezsin! çocukluktan beri bize öğretilen adalet kavramı böyle değildi! iyilik kazanırdı sevgi kazanırdı hani hani can yakanın yüzü gülmezdi??
Sen gittikten sonra hiç aşık olmadım. denedim olamadım aşık olan kaplerin ahı bindi omuzlarıma bir de... içimdeki kavganı bitiremedim. vageçemedim. unutamadım. bana bakıp da beni göremeyen gözlerini unutamadım. çirkin dediler kızdım evet dünyanın en güzel çirkinini sevdim. ben bu aralık geçen aralığı unutamadım!!! madem alıp götürecek gücün yoktu neden aldın kalbimi tuttun sıktın avuçlarının içinde?? madem avuçlarında başka kalpler tutuyorsun ver kalbimi artık n'olur...........
"""Adımı soruyorlar bana, küfrediyorum ! Günde bir kaç kez intihar ediyorum.. Her hayalden önce mutluka ölüyorum ! Gökyüzüyle kavga ediyorum sonra.. Ve duvarlarımda belirince yüzün..... Düş'lerime düş'ünce gözlerin seni biraz daha seviyorum..
Ulan ölüyorum diyorum, daha fazla nasıl sevebilir bir insan ? Ölüyorum !
Aşık olmuş, kudurmuştan betermiş sevgilim ! Aynalar bana bakınca anlıyorum ! """
p.s. : fonda "i was cryin' when i met you, now i'm dyin' to forget you " by aerosmith :(
Sen gittikten sonra hiç aşık olmadım. denedim olamadım aşık olan kaplerin ahı bindi omuzlarıma bir de... içimdeki kavganı bitiremedim. vageçemedim. unutamadım. bana bakıp da beni göremeyen gözlerini unutamadım. çirkin dediler kızdım evet dünyanın en güzel çirkinini sevdim. ben bu aralık geçen aralığı unutamadım!!! madem alıp götürecek gücün yoktu neden aldın kalbimi tuttun sıktın avuçlarının içinde?? madem avuçlarında başka kalpler tutuyorsun ver kalbimi artık n'olur...........
"""Adımı soruyorlar bana, küfrediyorum ! Günde bir kaç kez intihar ediyorum.. Her hayalden önce mutluka ölüyorum ! Gökyüzüyle kavga ediyorum sonra.. Ve duvarlarımda belirince yüzün..... Düş'lerime düş'ünce gözlerin seni biraz daha seviyorum..
Ulan ölüyorum diyorum, daha fazla nasıl sevebilir bir insan ? Ölüyorum !
Aşık olmuş, kudurmuştan betermiş sevgilim ! Aynalar bana bakınca anlıyorum ! """
p.s. : fonda "i was cryin' when i met you, now i'm dyin' to forget you " by aerosmith :(
17 Aralık 2009 Perşembe
*iliketoforkmyself
I don’t care about being remembered. I don’t care about being forgotten. I don’t care about being loved by everyone. I just want to be loved by someone who can. (daul kim)
OKYANUS YÜREKLİ İNSANI BULMADAN SAKIN KONUŞMA!!!
"Taşıyamazlar,kaldıramazlar senin yükünü,canını yakarlar,utandırırlar" dedi...
OKYANUS YÜREKLİ İNSANI BULMADAN SAKIN KONUŞMA!!!
"Taşıyamazlar,kaldıramazlar senin yükünü,canını yakarlar,utandırırlar" dedi...
*Pano'daki kız
"...yan masadaki hikayeye kulak verelim. Zaman değişmiş masallar değişmiş. Pano'da öküzgözü şarabını yudumlayan kapşonlu kırmızı başlıklı kız, takımlar içinde başı eğik kendini dinleyen beyaz atlı prense söyleniyordu hırçınca, sevme beni, isteme beni... zaman değişmiş, masallar terse dönmüş. Kimi ufacık bir sevgiye açken; değişime ayak uydurup modernize olmuş masal kızı sevgiye boğulup uğruna gözler buğulanınca şımarmış, kapıda at yerine lüks arabası bekleyen modern prensi beğenmez olmuş... Prens belli ki özenmiş tüm şıklığıyla gelmiş, kız okadar umursamamış ki evden çıktığı gibi gelmiş... modern çağ bozmuş herkesi... kim bukadar şımartmış bu kırmızı başlıklı kızı kendini şefkate boğan prensi beğenmeyecek kadar?"
Peki; insanoğlu bilmeden anlamadan nasıl böyle önyargılı olmuş?
Bilir mi o başlıklı kız o raddeye nasıl gelmiş? masal kızı o prensi neden istemezmiş? neler yaşamış ki o şefkati ilgiyi reddetmiş? ne şartlarda oraya ge(tiri)lmiş ki kafasında kapşonuyla şarabını yudumlar olmuş?
Kırmızı başlıklı kız hala öyle saf ve masum ki prensin ne marka takımlarına, ne spor arabasına bakmıyo! İlgi manyağı olup şımarıp o ilgiyi kötü amaçlarla kullanmıyo.. Hala çocuksu ruhuyla kalbinin dediğini yapıyo, sevgisinin peşine koşuyo..
Ve ; o kapşon kırmızı değil gri! şarap da öküzgözü değil papazkarası!
Nerden mi biliyorum? O kapşonlu masal kızı kim mi? sizcee ???
*3.şahsın şiiri
Gözlerin gözlerime değince, Felaketim olurdu ağlardım, Beni sevmiyordun bilirdim, Bir sevdiğin vardı duyardım,
Çöp gibi bi oğlan ipince, Hayırsızın biriydi fikrimce,
Ne vakit karşımda görsem, Öldüreceğimden korkardım, Felaketim olurdu ağlardım,
Ne vakit Maçka'dan geçsem, Limanda hep gemiler olurdu, Ağaçlar kuş gibi gülerdi,
Sessizce bir cigara yakardın, Parmaklarımın ucunu yakardın, Kirpiklerini eğerdin bakardın
Üşürdüm içim ürperirdi, Felaketim olurdu ağlardım
Akşamlar bir roman gibi biterdi, Jezabel kan içinde yatardı
Limandan bir gemi giderdi, Sen kalkıp ona giderdin
Benzin mum gibi giderdin, Sabaha kadar kalırdın
Hayırsızın biriydi fikrimce, Güldü mü cenazeye benzerdi
Hele seni kollarına aldı mı, Felaketim olurdu ağlardım
(Atilla İlhan)
Çöp gibi bi oğlan ipince, Hayırsızın biriydi fikrimce,
Ne vakit karşımda görsem, Öldüreceğimden korkardım, Felaketim olurdu ağlardım,
Ne vakit Maçka'dan geçsem, Limanda hep gemiler olurdu, Ağaçlar kuş gibi gülerdi,
Sessizce bir cigara yakardın, Parmaklarımın ucunu yakardın, Kirpiklerini eğerdin bakardın
Üşürdüm içim ürperirdi, Felaketim olurdu ağlardım
Akşamlar bir roman gibi biterdi, Jezabel kan içinde yatardı
Limandan bir gemi giderdi, Sen kalkıp ona giderdin
Benzin mum gibi giderdin, Sabaha kadar kalırdın
Hayırsızın biriydi fikrimce, Güldü mü cenazeye benzerdi
Hele seni kollarına aldı mı, Felaketim olurdu ağlardım
(Atilla İlhan)
14 Aralık 2009 Pazartesi
*karınca kararınca
yılbaşı yaklaşırken.. karınca bi tasarım mağazası; ilk kanyonda keşfetmiştim sonra capacity'de.Şimdi Tünel'e de açılıyomuş.. Böyle ev dekorasyonuna günlük kullanıma yönelik özel tasarım objeler satar.. pahalıdır.. gezerken çok eğlenirim ama genelde bişe almam.. evt evt doğru duydun necati almam öle de terbiyesizim hani ama neden almam bi sor! çünkü ilerde kendi evime alcam.. sanırsam evim disneyland kıvamında abudik gubudik biyer olcak ki altyapısını şimdiden Amerikadan aldıklarımla çeyiz hesabı hazırlıyorum:)
"şu tuzu uzatırmısın derdine son!" karıncada geçen bi tuzluk vardı; böyle oyuncak araba gibi kuruyosun hopp masanın diğer ucundakine gidiyo çok yaratıcı ama eksik! sensör lazım ona önüne çıkan tabağa çanağa çarpmadan yön değiştirerek hedefe ulaşması için..
aha bu da sitesi: http://www.karincadesign.com/tur/index2.htm
ps: bukadar reklamını yaptım artık bi tuzluk yollasalar barii :))
"şu tuzu uzatırmısın derdine son!" karıncada geçen bi tuzluk vardı; böyle oyuncak araba gibi kuruyosun hopp masanın diğer ucundakine gidiyo çok yaratıcı ama eksik! sensör lazım ona önüne çıkan tabağa çanağa çarpmadan yön değiştirerek hedefe ulaşması için..
aha bu da sitesi: http://www.karincadesign.com/tur/index2.htm
ps: bukadar reklamını yaptım artık bi tuzluk yollasalar barii :))
11 Aralık 2009 Cuma
*dance & music 4 life
dünyanın nerdeyse en doğusunda bi gece clubunde insanoğlunun açlığını izledim dün gece... dans etmek bir zevktir, bir yaşam tarzıdır, eğlenme biçimidir, deşarj olma şeklidir.. vs vs tanımlar çoğaltılabilir.. coz of this; her dans eden memeli potansiyel çekirdek değildir çitlenmez syn pipililer bunu aklınıza koyunuz ve süttürünüz gidiniz!!
bi de demin açtığım videoda Marilyn Manson'dan "sweet dreams are made of this" çalması gerekirken Demet Akalın çıkıp toz pembe hayaller vardı pembesi gitti tozu kaldı diyince insan bi tuhaf oliiii.. duygulandım...
o zmn gurbetten gelsin "Belki sana yazarım uğradığım bir şehirden.. renkli bir kart atarım...trala laaa".,,¸¸.•♥*¨*•♫♪♫ ♫♪¸¸.•♥*¨*•♫♪♫ ♫♪
bi de demin açtığım videoda Marilyn Manson'dan "sweet dreams are made of this" çalması gerekirken Demet Akalın çıkıp toz pembe hayaller vardı pembesi gitti tozu kaldı diyince insan bi tuhaf oliiii.. duygulandım...
o zmn gurbetten gelsin "Belki sana yazarım uğradığım bir şehirden.. renkli bir kart atarım...trala laaa".,,¸¸.•♥*¨*•♫♪♫ ♫♪¸¸.•♥*¨*•♫♪♫ ♫♪
*küçük emrah vol2

*ikibindokuz bi yürü git evde yokuz
Şöyle bi özetliyim dedim de genelinde bk gibi geçmişsin be 2009... hadi topla getirdiklerini al anılarını git bi an önce. sen de hoş gel sefayla gel 2010 tüm güzellikleri topla gel bekliyoruzzz...
the summary of 2009'(dan aklımda kalan):
hevesle beklenen ani satışla piç olmuş fckn' bi yılbaşı-2 küçük kuzucuk 'la heveslenme-ani değişim noluyo?!? (.pufff.) -ıssız adam-itilme-gelgitler-şüpheler-en güzel T leri sorana her yanım diyen 7cüceler- salak yerine konma yutamama ispatla rahatla derken batırma-düzeliyo muki ne?- ilk en güzel sözler -sevinç gözyaşı ümitler-denemeler- sağ gösterp sol vuruşla ani bi son :(-hüzün gözyaşları kalp kırıklıkları can yanmaları-ma damn hepi börtdey- kaza:( - kaçışşş- macera dolu Amerika-ma lovely Sis:) - discoverin' Cal-San Diego- Las Vegas Sin city-San Francisco-Alcatraz-Los Angeles-Hollywood-Beverly Hills-Monterey Bay-Cal beach's-back to San Diego- joe-naviş-US highways-in&out-million's miles- ma dream trip:)-unutulmaz anılar-alışverişşş-thanks god:)-back to Turkey-hepi börtdey to u :.( - iş trip's -derken o foto!-şüphelerin belgesi- kalp sancısı-vazgeçiş siliş-Ales- tik tak-thriller-iş değişimi uğraş uğraş uğraş...- alemler-fındıklı vodka:)-back to the Mojo&Circus days-Salsa course :)-dostlar canlar-çido bachelorette & wedding- MJ:( -Marmara yelken-Brasil -suprise call- ümit -şok boynuz haberi :(-yıkılma tartışma- bir kez daha vazgeç-New york NY NY NY-Chicago-Ada-day n nite-Çeşme-Alaçatı-Ayayorgi-çeşme nights-damn Serdar ortaç-Atiyeyle salla-ice age -alemler- yaz düünü2- fans -sorry red!-tekne-sabahlar olmasın-Master- yeni okul-Asos-düün3-Singin' in the rain-dersler (.hof.)-keyifler yerinde-Nev!!-flashback-kafa &kalp karışımı-tiyatro günleri-kuzucuklara veda-damn ıssız adam2 ile duygusal bi patlama ve zıçanzi SON-mojo paklar-Cavidan sultana veda :.( -sınavlar,iş,sınavlar,iş- obaa indigo-iş beklemeye devam sabırrr (.puf.)-yeni ümitler-alemler-acabalar?-aşk or mantık?-unutmak şart-tik tak tik tak-Lebi derya- yer var mıki gelene?-pano-modelizm-şok istifa!-kariyer arayışı-kuzilerle kayak- yeni başkan yeni iş?-büyük buluşma-canlarla büyük buluşma-decompression-happy new year-YILBAŞI-ocakta İtalya:) şubatta Küba:)hazırlıkları...
ve bu dönemde hep yanımda olan, başımdan asla eksik olmasın; canım ailem,canım dostlarım iyiki varsınız nefes aldıkça hep yanımda olun..
çok güzel bi 2010 olsun inş. benim için, tüm sevdiklerim için, tanımadığım ama güzel yürekli mutluluğu hak eden tüm insanlar için, ülkem için, dünya için, kalbimden bi şekilde birzamanlar geçmiş ve bir zaman yüzümü gülümsetmiş tüm insanlar için nerde kimle olurlarsa olsunlar mutlu olsunlar... iyi seneler :))))
the summary of 2009'(dan aklımda kalan):
hevesle beklenen ani satışla piç olmuş fckn' bi yılbaşı-2 küçük kuzucuk 'la heveslenme-ani değişim noluyo?!? (.pufff.) -ıssız adam-itilme-gelgitler-şüpheler-en güzel T leri sorana her yanım diyen 7cüceler- salak yerine konma yutamama ispatla rahatla derken batırma-düzeliyo muki ne?- ilk en güzel sözler -sevinç gözyaşı ümitler-denemeler- sağ gösterp sol vuruşla ani bi son :(-hüzün gözyaşları kalp kırıklıkları can yanmaları-ma damn hepi börtdey- kaza:( - kaçışşş- macera dolu Amerika-ma lovely Sis:) - discoverin' Cal-San Diego- Las Vegas Sin city-San Francisco-Alcatraz-Los Angeles-Hollywood-Beverly Hills-Monterey Bay-Cal beach's-back to San Diego- joe-naviş-US highways-in&out-million's miles- ma dream trip:)-unutulmaz anılar-alışverişşş-thanks god:)-back to Turkey-hepi börtdey to u :.( - iş trip's -derken o foto!-şüphelerin belgesi- kalp sancısı-vazgeçiş siliş-Ales- tik tak-thriller-iş değişimi uğraş uğraş uğraş...- alemler-fındıklı vodka:)-back to the Mojo&Circus days-Salsa course :)-dostlar canlar-çido bachelorette & wedding- MJ:( -Marmara yelken-Brasil -suprise call- ümit -şok boynuz haberi :(-yıkılma tartışma- bir kez daha vazgeç-New york NY NY NY-Chicago-Ada-day n nite-Çeşme-Alaçatı-Ayayorgi-çeşme nights-damn Serdar ortaç-Atiyeyle salla-ice age -alemler- yaz düünü2- fans -sorry red!-tekne-sabahlar olmasın-Master- yeni okul-Asos-düün3-Singin' in the rain-dersler (.hof.)-keyifler yerinde-Nev!!-flashback-kafa &kalp karışımı-tiyatro günleri-kuzucuklara veda-damn ıssız adam2 ile duygusal bi patlama ve zıçanzi SON-mojo paklar-Cavidan sultana veda :.( -sınavlar,iş,sınavlar,iş- obaa indigo-iş beklemeye devam sabırrr (.puf.)-yeni ümitler-alemler-acabalar?-aşk or mantık?-unutmak şart-tik tak tik tak-Lebi derya- yer var mıki gelene?-pano-modelizm-şok istifa!-kariyer arayışı-kuzilerle kayak- yeni başkan yeni iş?-büyük buluşma-canlarla büyük buluşma-decompression-happy new year-YILBAŞI-ocakta İtalya:) şubatta Küba:)hazırlıkları...
ve bu dönemde hep yanımda olan, başımdan asla eksik olmasın; canım ailem,canım dostlarım iyiki varsınız nefes aldıkça hep yanımda olun..
çok güzel bi 2010 olsun inş. benim için, tüm sevdiklerim için, tanımadığım ama güzel yürekli mutluluğu hak eden tüm insanlar için, ülkem için, dünya için, kalbimden bi şekilde birzamanlar geçmiş ve bir zaman yüzümü gülümsetmiş tüm insanlar için nerde kimle olurlarsa olsunlar mutlu olsunlar... iyi seneler :))))
7 Aralık 2009 Pazartesi
* 2.
bugün 2. taktı bana (2. ne demek derseniz "1.den sora gelen demek" diye geçiştiririm.. boşverin not imp.) aa sürekli tribal modda ta uzaktan uzağa bi laf sokmalar, ben takmadıkça iyice kudurmalar.. derdin ne kardeşim diycek oldum amaan çok da fifi salla dedim güldüm geçtim bayansal kaprislerine :)) soradan anladım; meğer diğerleri gibi yalakalanmamışım bunu iplememişim havalıymışım.. hee havamı ye sen benim öyle coolum ben yerse.. ayrılırken de bi laf soktu amaan zıçtı cafer bez getir laf mı şimdi sadece güldüm peki dedim :)) valla otu bku kafaya takamam vız geldin tırıs gittin sen karın ağrınla kal... easy man be cool!!
p.s. : ha otoparkta da yoluna çıkmasaydım iyiydi iyice kıllanmıştır mr.kapris :)) napim istemeden oldu hızlı şeferim :))
p.s. : ha otoparkta da yoluna çıkmasaydım iyiydi iyice kıllanmıştır mr.kapris :)) napim istemeden oldu hızlı şeferim :))
*vay anasını
eski bir dost dedi ki: "canını sıkma hiçbirşeye... gecenin en karanlık olduğu an güneş doğmadan hemen öncesidir..."
4 Aralık 2009 Cuma
*tarla kuşuydu juliet

Konu şu: Romeo ve Juliet evlenir çoluk çocuğa karışır, tombik hır gür bi çift olur. Evlilikleri çatırdayınca Shakespeare'in içi rahat etmez kalkar mezardan aileye müdahale eder. Çok eğlenceli ve yaratıcı bi oyun bravoo! ama sakın aç gitmeyin canınız inanılmaz makarna çekicek garanti ederim. Oyuncular oyun başlamadan sahnede pişirmeye başladıkları makarnayı oyunda iştahla yiyolar. Biz seyircilerin bi tarafları şişiyo yutkunmakla kalıyoruz ve eve gelir gelmez makarna haşlıyoruz...
ulen necati kafamda bi ampul yandı bu oyunun çıkışında makarna satsak köşe oluruz olm.. gell abla gel taze tazeeee :))
tarla kuşuydu juliet
gezip tarlada biraz uçtu
sonra romeo'nun kafasına pisledi
ve gitti başka bir tarlaya kondu........
*du bist necati!
çok gururlu şahsiyetli bi bilokum var benim ihmal ediyom kaç gündür bozuk atıyo bana hıh diyo huh diyo.. gönlünü almam lazım sıkılınca yapışıyom yakasına da keyfim yerinde die ihmal etmek yakışıyo mu? bugün gönlünü alcam: ona bi isim koymaya karar verdim.. evet sevgili bilogum senin adın bundan sonra "Bilog Necati" :))) nası beğendin mi cnm? ben çok beendim hadi hayırlı uğurlu olsun güzel günlerde inşş.. kulağına da okumam icap ediyomu acaba?? beyaz hocaya danışiim ben bunu...
p.s : ama cok üziliyoorumm necati neden kasımdaki yazılarımın başlıkları artık yanda açık açık görikmii? aralığa geçtik die pabıçları dama mı atıldı? olmazz onlar benim ilk göz ağrılarım nolcek?
p.s : ama cok üziliyoorumm necati neden kasımdaki yazılarımın başlıkları artık yanda açık açık görikmii? aralığa geçtik die pabıçları dama mı atıldı? olmazz onlar benim ilk göz ağrılarım nolcek?
30 Kasım 2009 Pazartesi
*gotham istanbul
şöyle tepeden bir baktım şehre gotham city olmuş; sis,pus, gece gri, binalar gri, gıpgri bi şehir... sisin perdesini ellerimle yırttım araladım, kumbaracı yokuşundan aşağı saldım kendimi yuvarlandım deryaya doğru lebi deryada likörlü bi türk kahvesi?? neden olmasın...
gezdim dolandım eskicilerde plaklar, kitaplar dizilmiş.. caddeyi istiklalimde nefesimden çıkan buharla oynaşarak ritme kapıldım geceyi getirdim beyoğlunda.. hiç bukadar sakin olmamıştı bu mahşer.. ordan oraya savrularak gecenin karanlığında nerde hayat, nerde ses nefes heyecan varsa.. popüler özgür kızım bu aralar.. ama ben benle kalmak isterim.. popülerite her bayan gibi gurur okşasa da çekmez can o bedenleri tek kişiden yanaysa.........
Ümit Yaşar Oğuzcan'ın yüreğinden İstanbul'a akmış dizeler:
Evin içinde bir oda, odada istanbul. Odanın içinde bir ayna, aynada istanbul.
Adam sigarasını yaktı, bir İstanbul dumanı, kadın çantasını açtı, çantada İstanbul.
Çocuk bir olta atmıştı denize, gördüm, çekmeğe başladı, oltada İstanbul.
Bu ne biçim su, bu nasıl şehir, şişede İstanbul, masada İstanbul.
Yürüsek yürüyor,dursak duruyor,şaşırdık, bir yanda o,bir yanda ben,ortada İstanbul.
İnsan bir kere sevmeye görsün, anladım nereye gidersen git, orada İstanbul.
gezdim dolandım eskicilerde plaklar, kitaplar dizilmiş.. caddeyi istiklalimde nefesimden çıkan buharla oynaşarak ritme kapıldım geceyi getirdim beyoğlunda.. hiç bukadar sakin olmamıştı bu mahşer.. ordan oraya savrularak gecenin karanlığında nerde hayat, nerde ses nefes heyecan varsa.. popüler özgür kızım bu aralar.. ama ben benle kalmak isterim.. popülerite her bayan gibi gurur okşasa da çekmez can o bedenleri tek kişiden yanaysa.........
Ümit Yaşar Oğuzcan'ın yüreğinden İstanbul'a akmış dizeler:
Evin içinde bir oda, odada istanbul. Odanın içinde bir ayna, aynada istanbul.
Adam sigarasını yaktı, bir İstanbul dumanı, kadın çantasını açtı, çantada İstanbul.
Çocuk bir olta atmıştı denize, gördüm, çekmeğe başladı, oltada İstanbul.
Bu ne biçim su, bu nasıl şehir, şişede İstanbul, masada İstanbul.
Yürüsek yürüyor,dursak duruyor,şaşırdık, bir yanda o,bir yanda ben,ortada İstanbul.
İnsan bir kere sevmeye görsün, anladım nereye gidersen git, orada İstanbul.
*mühürlü kaderim
duvarı yumruklamaya devam ederken aradan bi delik açıldı bakıyorum ışık görünüyo öteki taraftan çağırıyo hem de.. yumruklamaya devam ediyorum kanıyo hala ellerim ama acımıyo artık sanki duyarsızlaştı alıştı acıya.. ben bunu daha önce de yaşamıştım. Yıkık duvardan süzülen o ışık gözümü almıştı çekinerek arkasına geçince duvarın, güneş bana doğmuştu, ben de ona güneş gibi doğmuşmuşum ba ba baa. Sonra birden tutuldu karanlığa boğuldum. koştum koştum aynı duvara tosladım.. tekrar tekrar yaşamaya,aynı senaryoyu oynamaya gücüm var mı? daha evvel başarısız olmuşken tekrar denemek? korkuyo bünye gene söner mi ışık yoksa gitmeli mi ışığın üstüne cesurca?? korkuyo muyum?? KORKMUYORUM!!! yıkıcam duvarı gidicem ışığa doğru yoksa nası nefes alır bu bünye....
p.s.1: ikea reklamındaki kız diyo ya gene mi bamyaaaa.. işte o hesap "gene mi balık??" onca seçenekten sen git gene en dengesizi bul pess gökten ... yağsa ... .
bu p.s.2 soradan eklenmiştir: bu heart var ya bu heart gene çomak sokuyo işe engel oluyo koşmaya. Sanki patates soyacağı, dolma oyacağı bi bıçak vardır ya ondan almış biri özellikle geceleri çeviree çeviree oyuyo kalbimi.. the heart sızım sızım sızılar the brain korkma yelken aç yeni ufuklara diye gazlar aaay sıyırcam kimi dinliycek bu bünye?? ne bklu bi değnek bu.. (.pufff.) kim galip?? "the heart" oyundan atılsın "the brain" yalnız devam etsin oyuna, kabul edenler???
p.s.1: ikea reklamındaki kız diyo ya gene mi bamyaaaa.. işte o hesap "gene mi balık??" onca seçenekten sen git gene en dengesizi bul pess gökten ... yağsa ... .
bu p.s.2 soradan eklenmiştir: bu heart var ya bu heart gene çomak sokuyo işe engel oluyo koşmaya. Sanki patates soyacağı, dolma oyacağı bi bıçak vardır ya ondan almış biri özellikle geceleri çeviree çeviree oyuyo kalbimi.. the heart sızım sızım sızılar the brain korkma yelken aç yeni ufuklara diye gazlar aaay sıyırcam kimi dinliycek bu bünye?? ne bklu bi değnek bu.. (.pufff.) kim galip?? "the heart" oyundan atılsın "the brain" yalnız devam etsin oyuna, kabul edenler???
27 Kasım 2009 Cuma
*azad edilen kurtlar...
Dün gece kurtlarımın hepsini Taksimde Line' a döküvermek suretiyle bıraktım.. Kurtları azad etme seramonisinde en büyük emek sahibi Indigo adlı gruba ve değerli üyelerine sonsuz teşekkürler.. Kendileri dün itibariyla Circus'dan sonra favorim olmuştur ve ilerleyen tarihlerde sıksık tarafımdan denetlenecektir.. Ayrıca değerli 2dostumla çok eğlenceli şımarık bi gece geçirdim saolsunlar.. Hala kafam ayılmadı, sesim travesti gibi çıkıyo ve bgn bayram.. Bayram günlerini ve bayram mesajlarını hiç sevmediğim için o konuya girmiycem zati deliye hergün bayram ki......
p.s. popişi kaldırsam da bi tiramisu yapsam.. nam nam bayram bahane tatlı şahane =))
p.s. popişi kaldırsam da bi tiramisu yapsam.. nam nam bayram bahane tatlı şahane =))
26 Kasım 2009 Perşembe
*hayırdır inşallah
dırınının dırınının telefon çalıyor açıyorum.. "alü" "merhaba ben Housten, Nasa'dan arıyorum çok gizli bi görev için çağrılıyorsunuz" Alla alla ne ola ki? ilk uçağa atlayıp gidiyorum.. ciddi ciddi men in black amcalar toplanmış masanın etrafında anlatıyolar "dünyanın sonu yaklaşıyo 2012ye çok az kaldı sizi aya yollıycaz dünyaya yaklaşan cismi yok etceksiniz.." hadi yaaa senin anan güzel mi neden ben pışıkk!! "Çünkü siz güzelsiniz,zekisiniz,sexisiniz.." Bingooo doğru kelimeler.. kabul ediyörüüm :)) hem zaten biliyorum ateş,su,tahta tamam yaa!!
Hemen kolumdan tutup biyere götürüyolar.bisürü adam var onlar da benle gelcekmiş tiplerine bakıyorum töbee biss böle kayık kuyuk tipler.. ulen hani zekiydim,güzeldim,sexiydim bunlar ne peki? vay adiler nası da keklediler gidicez bk yoluna hem de bu tiplerle.. söz söylememe fırsat vermeden astronot kıyafetini giydirmeye başlıyolar kafama küreyi geçiriyolar. Aşağı doğru bakıyom bi tuhaflık var altımda ekoseli mini etek (ya bu etek olur mu yer çekimi yok bişe yok havada uçuşcaz alimallah başıma neyim geçer baksana tiplere ya yapmayın etmeyin) nafile derkeen..
Ayağımda dize kadar ugg çizme. Nolamazz ayy burda da mı şimdi bayılazamm. Kesin Kızılay dağıtıyo bunları adamın biri şaka olsun die yapmış adı da ugllyden geliyomuş moda olunca yapan da şaşırmış. Sanki ayak alçıda gibi itici bişe. Ayı ayağı mı, ilk insandan mı kalma hofff atıl kurt diyesim geldi.. rüküşlük diz boyu nası bi özel görevse...
Kapsüle doğru ilerliyoruz kapsülün adı sts-91z..
(dipnot: dipnot illa dipte olcak diye bi kaide yok altta olunca insan bakmayı unutuyo fln burda daha anlamlı.. hee sts-91z nin bi anlamı var her sayı ve rakam bişeyi temsil eder. azcık araştırmacı ruh olup kendiniz araştırın bi zahmet de gizemli olsun)
Derken ne göriim amanınn sevgilim gelmiş beni uğurlamaya (varmış yani :)) ) Kucağına alıyo havada döndürüyo beni edeleli vücuduyla ve bi şarkı sölüyoo "leavin' on a jet plan dont know when i'll be back again.." keşke azcık daha yaratıcı olsaymışın hayatım.. (sesi de iğrençmiş..) ama bu his güzelmiş sevdim döndür yavrum döndür devam :))
Sonra diğer tiplere bakıyo "yok len seni bunlarla yalnız yollamam. ben de geliyorum".. Kahramanım benimmm...
Biniyoruz kapsüle.Kapsül de uçak gibi.A332.. ama devasal bişe gitgit bitmiyo salon salomanje.. Derken bi anons "kabin ekibi yerlerinize" yokk yaaa astronotum ben olummm doru konuş gelirsem kırarım azını burnunuu!!
Sonra bi anons daha aya hoşgeldiniz.. hoşbulduk canım:) Elime almışım bi sarı kırmızı bayrak dikicem aya bunu, bu daha özel bi görev diyom. 1.si febe stadının ortasına 2.si buraya...
Sevgilimle elele iniyoz aya, ne romantik ayda aşk da başkaymış..Tra la la laa modunda hophop zıpzıp gezerken sevgilim çiçeklerden başıma taç yaparken captain bağırıyo "nerde benim çayımm" hayy zıkkım içesice 2gıdım romantizmimiz vardı içine ettin.2012 geliyo kıyamet kopcak adam tınnn o hala çay diyo.. git kendin al bee babanın uşağı mı var...
Sonra diyolar ki içimizden birini feda etcez o kumandayı tutcak biz gemiye binip kaçcaz mümkünse kurtulanlar asil kan amerikalı olcak. Hasss ben bu sahneyi biliyom dejavu ama da hiç hesapta yoktu kesin bana patlıycak derkeen Cesur sevgilim bana diyo ki "aşkım sanırım ayrılma vakti geldi.. ben yapamam bunu sen yap!" neyhhh yuhh hay adam ben senin kalıbına... ulan dua et zarzor buldum seni.. yürü lan kılıbık diyom elinden tutup koşmaya başlıyom kaçıyoz ayda.. Arkamızda kozmik bir gaz bulutu bizi kovalıyor. Bayrağın sopasını bi 2 sallıyom ama nafile gittikçe büyüyo kozmik. nefes nefeseyiz ayda koşmak da çok zormuş. Koşarken bianda bi karadelik beliriyo önümüzde, duramayıp içine düşüyoruz.. Aşağı doğru yuvarlanmaya başlıyoruz çığlıklar eşliğinde. Nası keskin bi parfüm kokusu burnumda; gucci,armani,bvlgari..ve Victoria Secret body mist (ıyyhh biliyom kimlerin yaptığınıı!!) Tanıdım seni delik ozonsun sen...
Yuvarlanırken birden sırtımızdaki paraşütleri fark ediyorum. Açıyorum poff ohh!, mal sevgilime de aç aç die bağırıyorum sonunde beceriyo. Elele süzüle süzüle inerken aşağı doğru sevgilim bana dönüyor ve "benimle evlenir misin?" diyor anaammm ilk defa güzel bir laf ediyo. Allaaam nekadar romantik. Cevap veriyoruumm "E... derken "you take me higherrrrrrrrrr" Yooo yoo nolamazz bu yıllardır beni tatlı uykumdan uyandıran o iğrenç alarmımın sesi...
>:( Uyanıyorum!!! Üşümüşüm. Dönüp popişe bakıyorum epeeyy açıkta.. Günaydın popiş! diyip kalkıyorum ve işe gitmek için hazırlanıyorum. Telefon çalıyo bi heves açıyorum Nasa değilmiş :( Çok mu film izliyorum ne? Sağol popiş kısa süreli de olsa romantizm için.....
Hemen kolumdan tutup biyere götürüyolar.bisürü adam var onlar da benle gelcekmiş tiplerine bakıyorum töbee biss böle kayık kuyuk tipler.. ulen hani zekiydim,güzeldim,sexiydim bunlar ne peki? vay adiler nası da keklediler gidicez bk yoluna hem de bu tiplerle.. söz söylememe fırsat vermeden astronot kıyafetini giydirmeye başlıyolar kafama küreyi geçiriyolar. Aşağı doğru bakıyom bi tuhaflık var altımda ekoseli mini etek (ya bu etek olur mu yer çekimi yok bişe yok havada uçuşcaz alimallah başıma neyim geçer baksana tiplere ya yapmayın etmeyin) nafile derkeen..
Ayağımda dize kadar ugg çizme. Nolamazz ayy burda da mı şimdi bayılazamm. Kesin Kızılay dağıtıyo bunları adamın biri şaka olsun die yapmış adı da ugllyden geliyomuş moda olunca yapan da şaşırmış. Sanki ayak alçıda gibi itici bişe. Ayı ayağı mı, ilk insandan mı kalma hofff atıl kurt diyesim geldi.. rüküşlük diz boyu nası bi özel görevse...
Kapsüle doğru ilerliyoruz kapsülün adı sts-91z..
(dipnot: dipnot illa dipte olcak diye bi kaide yok altta olunca insan bakmayı unutuyo fln burda daha anlamlı.. hee sts-91z nin bi anlamı var her sayı ve rakam bişeyi temsil eder. azcık araştırmacı ruh olup kendiniz araştırın bi zahmet de gizemli olsun)
Derken ne göriim amanınn sevgilim gelmiş beni uğurlamaya (varmış yani :)) ) Kucağına alıyo havada döndürüyo beni edeleli vücuduyla ve bi şarkı sölüyoo "leavin' on a jet plan dont know when i'll be back again.." keşke azcık daha yaratıcı olsaymışın hayatım.. (sesi de iğrençmiş..) ama bu his güzelmiş sevdim döndür yavrum döndür devam :))
Sonra diğer tiplere bakıyo "yok len seni bunlarla yalnız yollamam. ben de geliyorum".. Kahramanım benimmm...
Biniyoruz kapsüle.Kapsül de uçak gibi.A332.. ama devasal bişe gitgit bitmiyo salon salomanje.. Derken bi anons "kabin ekibi yerlerinize" yokk yaaa astronotum ben olummm doru konuş gelirsem kırarım azını burnunuu!!
Sonra bi anons daha aya hoşgeldiniz.. hoşbulduk canım:) Elime almışım bi sarı kırmızı bayrak dikicem aya bunu, bu daha özel bi görev diyom. 1.si febe stadının ortasına 2.si buraya...
Sevgilimle elele iniyoz aya, ne romantik ayda aşk da başkaymış..Tra la la laa modunda hophop zıpzıp gezerken sevgilim çiçeklerden başıma taç yaparken captain bağırıyo "nerde benim çayımm" hayy zıkkım içesice 2gıdım romantizmimiz vardı içine ettin.2012 geliyo kıyamet kopcak adam tınnn o hala çay diyo.. git kendin al bee babanın uşağı mı var...
Sonra diyolar ki içimizden birini feda etcez o kumandayı tutcak biz gemiye binip kaçcaz mümkünse kurtulanlar asil kan amerikalı olcak. Hasss ben bu sahneyi biliyom dejavu ama da hiç hesapta yoktu kesin bana patlıycak derkeen Cesur sevgilim bana diyo ki "aşkım sanırım ayrılma vakti geldi.. ben yapamam bunu sen yap!" neyhhh yuhh hay adam ben senin kalıbına... ulan dua et zarzor buldum seni.. yürü lan kılıbık diyom elinden tutup koşmaya başlıyom kaçıyoz ayda.. Arkamızda kozmik bir gaz bulutu bizi kovalıyor. Bayrağın sopasını bi 2 sallıyom ama nafile gittikçe büyüyo kozmik. nefes nefeseyiz ayda koşmak da çok zormuş. Koşarken bianda bi karadelik beliriyo önümüzde, duramayıp içine düşüyoruz.. Aşağı doğru yuvarlanmaya başlıyoruz çığlıklar eşliğinde. Nası keskin bi parfüm kokusu burnumda; gucci,armani,bvlgari..ve Victoria Secret body mist (ıyyhh biliyom kimlerin yaptığınıı!!) Tanıdım seni delik ozonsun sen...
Yuvarlanırken birden sırtımızdaki paraşütleri fark ediyorum. Açıyorum poff ohh!, mal sevgilime de aç aç die bağırıyorum sonunde beceriyo. Elele süzüle süzüle inerken aşağı doğru sevgilim bana dönüyor ve "benimle evlenir misin?" diyor anaammm ilk defa güzel bir laf ediyo. Allaaam nekadar romantik. Cevap veriyoruumm "E... derken "you take me higherrrrrrrrrr" Yooo yoo nolamazz bu yıllardır beni tatlı uykumdan uyandıran o iğrenç alarmımın sesi...
>:( Uyanıyorum!!! Üşümüşüm. Dönüp popişe bakıyorum epeeyy açıkta.. Günaydın popiş! diyip kalkıyorum ve işe gitmek için hazırlanıyorum. Telefon çalıyo bi heves açıyorum Nasa değilmiş :( Çok mu film izliyorum ne? Sağol popiş kısa süreli de olsa romantizm için.....
25 Kasım 2009 Çarşamba
*şişirdim abdominalleri
koştum koştum koşarken karşıma bi duvar çıktı durdum.. girdiğim bi çıkmaz sokakmış meğer... geri döneyim diyorum zorluyorum ama ayaklarım gitmiyo saplanıp kalmışım geri tuşu yok bu oyunda ee ilerisi de yok.. kısıldım kaldım, çıkmaz sokakta cirit atılmıyomuş hocam... duvarı yumrukluyorum yıkmam lazım yumrukluyorum yumrukluyorum ellerim kanıyo yine yumrukluyorum...
sıkıldım..
yoruldum..
kanıyolar hala...
sıkıldım..
yoruldum..
kanıyolar hala...
*rap rap rapunzel

bızzztttt hafızada bi flashback durumu : "kızın ne güzel uzun saçları var, ben uzun saça bayılırım.." (senden ayrılmak üzereyim mesajı)
haa anlamıyom sanki içinden kimi geçirdiğini.. gerizekaağlıı o kastettiğininkiler çıtçıt çıtçıtttt!!! (iç ses)
gerçi görmüşündür sora en bi doğal halini hee nooldi rengin mi soldii?? (oh çekse de durumdan tatmin olmamış bilinçaltı)
24 Kasım 2009 Salı
* 24 Kasım.....
(1) Ailede birsürü öğretmen var elini sallasan birine çarpar.. ama 24 kasımlar kutlanamaz bizde el vermez yürekler kutlama sözcüklerine.. o günün bambaşka bir anlamı var: derinlerde koca bi sızı yıllansa da azalmayan bi acı... konuşmamaya çalışsak da unutmadık hiç nurlar sarsın 4bir yanını.........
............................................
(2) bizim evde hergün 24kasım aslında ders zili hergün çalar. o zilin hiç susmaması dileğiyle sizi çok seviyorum çok yaşayın hayatı bana öğreten 2öğretmen.. ve dedeler ve teyzeler..ve saireler
.............................................
(3) kadın; adamın hiç tanımadığı babası için de dua ederdi kendi kaybettiği sevdiklerine ederken.. ayırmazdı kendi canlarından, alt küme hesabı; sevdiğinin canı onun da canıydı, hiç tanımamış olsa da... tanımak sadece fiziken olmaz bazen okadar çok duyarsınız ki birini 40 yıldır tanıyo gibisinizdir halbuki adam hiç anlatmamıştı kii! kadın da sormamıştı canı yanar mı diye...
Tanımadı ama sevdi, diğer hiç tanımadıkları gibi... sevgili ona candı ya, canlarını da kapsayan kocaman bi küme oldu kadın.. tostoparlak yusyuvarlak sevgi kelebeği bi küme.... sonra adam gitti! ama kadın bırakmadı alışkanlığını.. hiç tanımadığı bir ruhla arasında duadan bi köprü.. adam bunu hiç bilmedi bilemiyecek... sevgisi kocamandı dı dı dı....................
............................................
(2) bizim evde hergün 24kasım aslında ders zili hergün çalar. o zilin hiç susmaması dileğiyle sizi çok seviyorum çok yaşayın hayatı bana öğreten 2öğretmen.. ve dedeler ve teyzeler..ve saireler
.............................................
(3) kadın; adamın hiç tanımadığı babası için de dua ederdi kendi kaybettiği sevdiklerine ederken.. ayırmazdı kendi canlarından, alt küme hesabı; sevdiğinin canı onun da canıydı, hiç tanımamış olsa da... tanımak sadece fiziken olmaz bazen okadar çok duyarsınız ki birini 40 yıldır tanıyo gibisinizdir halbuki adam hiç anlatmamıştı kii! kadın da sormamıştı canı yanar mı diye...
Tanımadı ama sevdi, diğer hiç tanımadıkları gibi... sevgili ona candı ya, canlarını da kapsayan kocaman bi küme oldu kadın.. tostoparlak yusyuvarlak sevgi kelebeği bi küme.... sonra adam gitti! ama kadın bırakmadı alışkanlığını.. hiç tanımadığı bir ruhla arasında duadan bi köprü.. adam bunu hiç bilmedi bilemiyecek... sevgisi kocamandı dı dı dı....................
*ptesi sendromu & tgi friday
Bugün çok pis bi pazartesi sendromu yaşadım.. saat 11de mi kalksam 12de mi? kahvaltıda omlet mi yapsam menemen mi? nutella mı yesem çilek reçeli mi? alışveriş mi yapsam sinemaya mı gitsem? akşam balığı Caddebostan Teknede mi yesem Kandilli'de Suna'nın yerinde mi?
off çok zor çok :p uçuşan terlikleri, küfürleri görür gibiyim :)
bu işin güzel yanları da var elbet; ptesi sendromu diye bi kavram yok.. mutluyum =)))
ama bi dakika yaa T.G.I Friday diye bi kavram da yokk!!! aneeemmm again mutsuzum =(((
off çok zor çok :p uçuşan terlikleri, küfürleri görür gibiyim :)
bu işin güzel yanları da var elbet; ptesi sendromu diye bi kavram yok.. mutluyum =)))
ama bi dakika yaa T.G.I Friday diye bi kavram da yokk!!! aneeemmm again mutsuzum =(((
23 Kasım 2009 Pazartesi
*Mojoda 1 Circus, Circusda 1 Hakan

Dün gece projelerimden birini bitirdim yolladım; send tuşuna basarken ki mutluluğumu anlatamam.. daha bsayar kapanmadan ben üstümü giymiş kendimi sokağa atmıştım.. istikamet Beyoğlu Mojo ve günlerden çarşamba ve Circus ve Hakan Çimenli :))) günlerdir delirmek üzere olan bünyeyi kendine getirebilecek insan.. adamım benim.. ihmal etmiştim uzun zmndır özlemişim; anaaw yavrusa bak nası da hoplaya zıplaya şarkı söylii.. yavru dediğim adam tam 2mt boyunda zıpladıkça mekan sallanıyo kafası tavana değcek diye içim gidiyo.. ahh çocuum yeter zıplama terliycen hasta olcan içme o zıkkımı da buzlu buzlu... hopladım zıpladım bağrındım boğazım ağrıyana kadar, gene gittim eski yıllara.. sadece yanımda kızlar canlarım yoktu; çünkü onlar artık ciddi takılıyolar çünkü artık evli barklı iş kadınları.. gecenin sabaha ulaştığı saatlerde sürüne sürüne Mojo'dan çıkıp Beyoğlu'nda tacizciler arasından 4kız başımıza eve daha dorusu minnoşun evine döndüğümüz günler yok artık.. evet gene sabaha karşı evine dönen birileri var ama canlar çoktan daldıkları mışıl uykudan az sonra çalıcak alarmla uyanıp ciddi kıyafetlerini giyip ciddi işlerine gidecekler... neden büyüdünüz ki siz?? puff :(( neden çocuk kalmadınız ben gibi.. çok şükür gene yalnız diilim dostlar dolu etrafımda ama canlar gibisi var mı?? bağlatmayın beni duygusala beea eğlenmişim bütün gece, coverlamışız şarkıları hakanla... bayılıyom bu adama ya, o da hiç yaşlanmıyo; sanki ben mekandan çıksam da o sahnede sallana sallana şarkı söyleyip dans ediyo bidaha gelene kadar...
Ve bu gece buldum sonunda; adamın birini birilerine benzetiyodum ama çıkaramıyodum bitürlü.. çıkardım.. o nu mu buna bunu mu ona benzetiyomuşum bilmiyom ama benzettim işte hakanı malum gidene... düşününce ortak özellikleri de ne çokmuş meğer çıktı meydane 2 cılız efe :)) yok be hüzünlenmedim, hem çok eğlendim dün gece..
Bugün gene sınav var ama allahtan iş yok rahatım. İkisi birden olunca ikisini birden beceremiyom, biri olunca en azından sadece o birini beceremiyom ehuehuu :) eğer Circus'u hiç dinlemediyseniz, merak ettiyseniz çarşamba veya ctesi geceleri Mojo'ya gidin.. cumaları da direnen mızıkacılar var mojoda o da iyidir.. Mojo nerde bilmiyosanız önce bi yuh dicem :p sonra açın bakın gugıldan canım onu da ben mi sölicem :p
p.s.1: resim hakan beyin facebookundan alıntıdır....p.s.2: projem de çok güzel oldu cağnımm.. ben olsam 100 verirdim hatta okadar güzel oldu ki şirketin başına genel müdür yapardım.. evt kesin yapardım.. Tanıdın mı beni bi zmnlar fakir ama gururlu bi genç vardı...........
kovuldun!!
neyhhhh :((
22 Kasım 2009 Pazar
*cemceminay
Trafikte yan arabalardan dönüp dönüp bana bakıyolarsa güzelliğime hayran olduklarından değilya; sabahın körü, trafik mahşer yeri gibi, kızın biri kendi kendine sırıtıyo aaa deli mi ne? sebebi açık : "cem ceminay in the mooorning back up show"... seviyorum bu adamın bonbonla yaptığı programı.. eski işimden kalma bi alışkanlık.. sabahları yolda onları dinler işe gidince müdürle geyiğini yapardık.. çekilmez ist trafiğinde iyi bi yol arkadaşı.. Sabahları radyo N101de, kaçırırsan üzülmee akşamları tekrarı var :)) veee herşeyi bildiini sanıp da back up* denen çılgınlığı daha yeni öğrenmiş bazı insanların (!)(söz meclisten dışarı) aksine ben çooktaan biliyodum back up'ı cemceminay sayesinde. tenks cem! aynen devam...
*http://www.backup.com.tr/
P.S. : hem kırmızı ışıkta geçtim hem de telefonla konuşuyodum haklısınız memur bey.. fark etmediniz ama aynı zamanda sakız da çiğniyodum çiğneyebiliyorum yani... daha neler yapabiliyorum araba kullanırken bi bilseniz... adaletin kestiği parmak acımazmış.. (iç ses: nahhh acımaz girdi kaçyüzbin papel ) P.S. içinde bi P.S: ben arabaya araba demem şöferrr tarafı güneşliğinde ayna yoksa.. ve hay ben bu eds yi çıkaranın.. nokta.
*http://www.backup.com.tr/
P.S. : hem kırmızı ışıkta geçtim hem de telefonla konuşuyodum haklısınız memur bey.. fark etmediniz ama aynı zamanda sakız da çiğniyodum çiğneyebiliyorum yani... daha neler yapabiliyorum araba kullanırken bi bilseniz... adaletin kestiği parmak acımazmış.. (iç ses: nahhh acımaz girdi kaçyüzbin papel ) P.S. içinde bi P.S: ben arabaya araba demem şöferrr tarafı güneşliğinde ayna yoksa.. ve hay ben bu eds yi çıkaranın.. nokta.
*kağıt helvanın bünyede açtıkları
Hayat devam ediyor... ozaman yazalım güzelleşelim...
Hava soğuk,karanlık,trafik keşmekeş ve bünye gene bişelerden mutsuz söylenmekte kendi kendine. Kafasını yana çeviriyo; otobüste insanlar tıklımtıkış, buğulu camların ardından bakıyolar.. Bünye biriyle gözgöze geliyo utanıp kafasını çeviriyo. Ayaktakiler oturanlara özeniyo, oturanlar dışarda kendi arabasında oturanlara. Ne tuhaf döngü bu hayat.. Derken karanlıkta kalabalığın içinden bi amca yaklaşıyo yılların rengini çalıp renksizleştirdiği saçlarıyla.. Elinde bi paket akşamın ayazında ekmek parası derdinde.. Onu da görüp utandı bünye. Sıcacık arabada oturmuş müzik dinliyo sıcacık evine gidip ayağını uzatma derdinde, ve hala şikayetçi mutsuz.. Allahtan belasını mı istiyo??
Uzandı amcadan bikaç kağıt helva aldı, az ileride başka bişe satan küçük çocuğa verdi.. Bundan sonra hergün bi kağıt helva almaya karar verdi.. komaz ya..
Sağlığı yerinde olan, geçinecek kadar para kazanan, ailesi sağlıklı ve yanında olan tüm bünyeler! Bırakın aşk meşk dertlerini, iş beğenmemeyi, daha çok para, kariyer hırsını..zart zurt... say hepberaber " ÇOOK ŞÜKÜRRR !!!" and smile :)) 2012 ye ne kaldı ayol :p
Hava soğuk,karanlık,trafik keşmekeş ve bünye gene bişelerden mutsuz söylenmekte kendi kendine. Kafasını yana çeviriyo; otobüste insanlar tıklımtıkış, buğulu camların ardından bakıyolar.. Bünye biriyle gözgöze geliyo utanıp kafasını çeviriyo. Ayaktakiler oturanlara özeniyo, oturanlar dışarda kendi arabasında oturanlara. Ne tuhaf döngü bu hayat.. Derken karanlıkta kalabalığın içinden bi amca yaklaşıyo yılların rengini çalıp renksizleştirdiği saçlarıyla.. Elinde bi paket akşamın ayazında ekmek parası derdinde.. Onu da görüp utandı bünye. Sıcacık arabada oturmuş müzik dinliyo sıcacık evine gidip ayağını uzatma derdinde, ve hala şikayetçi mutsuz.. Allahtan belasını mı istiyo??
Uzandı amcadan bikaç kağıt helva aldı, az ileride başka bişe satan küçük çocuğa verdi.. Bundan sonra hergün bi kağıt helva almaya karar verdi.. komaz ya..
Sağlığı yerinde olan, geçinecek kadar para kazanan, ailesi sağlıklı ve yanında olan tüm bünyeler! Bırakın aşk meşk dertlerini, iş beğenmemeyi, daha çok para, kariyer hırsını..zart zurt... say hepberaber " ÇOOK ŞÜKÜRRR !!!" and smile :)) 2012 ye ne kaldı ayol :p
19 Kasım 2009 Perşembe
*güle güle melek

*fala inan falsız kalma hahaaha :)
amanınn what the hell i am doin' here?? saat sabah 5, eve şimdi girdim vee hemen sana geldim paylaşmak için bi telaş (iç ses : hahaahaa sankim sen en yakın arkadaşımsın ezik miyim olm ben kimsem yok mu benim kimse beni sevmiyi mi :)))) Buarada blog senin cinsiyetin ne olm mu diyim sana kızım mı ya da sana bi ad mı koyalım? özgür iradenle sen karar veredur.. Şuan kafam kazan acilen uyumam lazım sonra detaylı anlatırım da ben bu gece şok bişe öğrendim ve bunu geçenlerde bana fal bakan bir arkadaşım demişti de ben yanlış insana yordum yanlış insana çemkirdimm. anaaamm bidaha fal baktıranınn taaa... ama blogcan kız da herşeyi biliyoo haa :)) dear çemkirdiğim ve kaybettiğim şahsiyet sorry about it yanlış oldu, o meğersem diğerinden bahsediimiş de ben sana yormuşum sanırsam.. ya da aynı bku sen de mi yiyodun :)) gerçi bunla ilgili de tutturmuştu bişelerrr ayiih devrelerim yancak şimdi...
amaan ne bilim umrumda da diil ztn güzel bi gece geçirmişim keyfim yerimde hiçbir şok haber beni üzemez.. (iç ses : belkim diğeri değil de beriki olsa üzülür müydüm acabakine?? üzülmesem neden çemkirdim ki ) off sallaaaaa.. hadi ben kaçanzi uyku moduna girenzi lakin ağşama sınav var 890 sayfacık ufak bi ingilizce kitaptan, kalkıp yalandan accık çalışıyım ayıp olmasın :))) hadi see ya..
(iç ses : ya o kızın telefonunu nere yazmıştım ben ya uyanınca ona mı gitsem acaba puhahhaaaa)
amaan ne bilim umrumda da diil ztn güzel bi gece geçirmişim keyfim yerimde hiçbir şok haber beni üzemez.. (iç ses : belkim diğeri değil de beriki olsa üzülür müydüm acabakine?? üzülmesem neden çemkirdim ki ) off sallaaaaa.. hadi ben kaçanzi uyku moduna girenzi lakin ağşama sınav var 890 sayfacık ufak bi ingilizce kitaptan, kalkıp yalandan accık çalışıyım ayıp olmasın :))) hadi see ya..
(iç ses : ya o kızın telefonunu nere yazmıştım ben ya uyanınca ona mı gitsem acaba puhahhaaaa)
18 Kasım 2009 Çarşamba
*yaşlanıyoreee
Gene feci bir akşam trafiği... Gene açmışım müziğimi kırmızı ışıkların parıltısında hedefe doğru ağırr ağırr ilerliyorum. Son zamanlar bütün vaktim arabada geçtiği için en büyük favorim yolda müzik dinlemek. Acaba yapacak başka seçenek olmadığından olabülebülür mü?? exactly evettt :D
Radyoda zap yapıyorum derken bi şarkı takılıyor kulağıma "gel vefağsızzz gel hayırsızzzz çağırmağzdım avciiill olmasaaa dını nı nıp dını nını nıp....
Arada bir söz aklımı karıştırıyor "ağladıkça yangın çıkar gözyaşlarımda" ne hönkk?!? nası ki? o gözyaşlarının hammaddesi ne ki? nası yangın çıkar? mantığı ne ki? ya dur dinlemem lazım tüm sözleri bi detay kaçırmış olmalıyım.. böyle ciddi bi iddiayı ortaya atıp kaçamaz elbet bi açıklaması olmalı..
Dikkatle dinlerken o meşhur Kayahan şiiri gelir:
Gerçekten inanıp sevseydin beni
Böyle sabahları beklermiydim hiç
Çoktan yanımda olurdun çoktan
Gece üç beş nöbetlerine dikmezdin beni
Sensiz kaldığım ilk günden beri
İçimde bir umut vuslata dair
Akşamları imzaladım gözyaşlarımla
Seni aramıyor seni sormuyorsam
Bu senden vazgeçtim demek değildir
Bir daha böyle sevecek olsam
Bir kalemde silerdim seni!!!!!
Heyytt silerdim huleennnn!!! anaammm nasıl bir haleti ruhiye içindeysem öyle bi gaza gelmişim ki yaşa varol helal diye bağrınıyorum...
Senelerce ortamlarda bu şarkı çalındığında, söylendiğinde insanlar hep harfi harfine eşlik ederdi bu şiire - andımızı okuyan ilkokul çocuğu ciddiyetinde.. Bense sözlerini asla bilmediğim asla da heves edip öğrenmeye çalışmadığım bu şiiri anlamsız bulur, eğer ki ortamda rezil olmamak lazımsa biliyo edasıyla ağzımı oynatır, kelimeyi yakaladığım noktalarda sesimi yükseltir çok da içine ediyosam heytt efkarlandım ulenn ayağına içkiye sarılıp ağzımı doldurur, ağzım dolu ondan söyliyemiyom yoksa peeh ben ezbere biliyom bu şiiri ayol tribi yapardım..
Şimdi neden beni etkiledi bu sözler böyle? üstelik gözyaşlarından yangın çıkacak kadar manasızken.. Yoksa yaşadıklarım mı? yoksa acı tecrübelerim mi? yoksa dilime bile getirmek istemiyorum amaaa YAŞLANIYOR OLMAM MI??
İmdaattt yaşlanıyor muyum?? Hem de Kayahan dinliyecek kadar!! Ya hayır Türkçe şarkı dinlemem hıhh diyip gizliden dinleyelerden değilim. Beğendiklerimi tabi ki dinliyorum; ama ben Kayahan'dan oldum olası nefret etmişimdir. Adam bana itici ötesi gelirdi.. O "atın beni denizlere" dedikçe, yaaa allah rızası için bi atın şunu denizlere de kurtulalım derdim.. Hep klip çektiği deniz kenarındaki dalgalar bi gelip alıp götürse de şunu kurtulsak die dua ederdim...
poffffffffff gerçekten yaşlanıyo muyum? amanın yoksa yakında Çelik'i de mi sevmeye başlıycam?? "içiyoruumm hér gécééé...." yo yoo sesi kulağımda çınladı da okadar vahim olamaz durumum o detone sürtone çizgifilm kahramanı sesini dinleyemem olmazzz.. Hatta abartıp ajdar da dinlermişim.. off biri beni uyandırsın..
Ben hala gencim taaaamm mııı?? hala çok hızlı araba kullanıyorum, manyak makas atıyorum reflekslerim çok sağlam, hala içiyorum sarhoş olmuyorum, çılgın gibi dans ediyorum, çıtır gibi giyiniyorum, günlerce uykusuz geziyorum, sınava giriyorum okuyorum dersleri kırıyorum, arada sivilce çıkarıyorum, küfrediyorum, muziplik yapıyorum hem ben yaşımı hiç göstermiyorum hem hem hala 20lik dişlerim bile çıkmadı ağrıyo ama çıkmıyolar neden?? çünkü daha gencim de ondan huhhh!!! Annemin benim yaşımdayken 2 çocuğu varmış kimin umrunda?? kovalayan mı vardı yapmasaydı alla alla yaa ben daha kendim çocukum ne çocuku??? yaşlanmıyoreee işte yaşlanmıyoreeee.... böwwwwww ağlıyoreee...
Radyoda zap yapıyorum derken bi şarkı takılıyor kulağıma "gel vefağsızzz gel hayırsızzzz çağırmağzdım avciiill olmasaaa dını nı nıp dını nını nıp....
Arada bir söz aklımı karıştırıyor "ağladıkça yangın çıkar gözyaşlarımda" ne hönkk?!? nası ki? o gözyaşlarının hammaddesi ne ki? nası yangın çıkar? mantığı ne ki? ya dur dinlemem lazım tüm sözleri bi detay kaçırmış olmalıyım.. böyle ciddi bi iddiayı ortaya atıp kaçamaz elbet bi açıklaması olmalı..
Dikkatle dinlerken o meşhur Kayahan şiiri gelir:
Gerçekten inanıp sevseydin beni
Böyle sabahları beklermiydim hiç
Çoktan yanımda olurdun çoktan
Gece üç beş nöbetlerine dikmezdin beni
Sensiz kaldığım ilk günden beri
İçimde bir umut vuslata dair
Akşamları imzaladım gözyaşlarımla
Seni aramıyor seni sormuyorsam
Bu senden vazgeçtim demek değildir
Bir daha böyle sevecek olsam
Bir kalemde silerdim seni!!!!!
Heyytt silerdim huleennnn!!! anaammm nasıl bir haleti ruhiye içindeysem öyle bi gaza gelmişim ki yaşa varol helal diye bağrınıyorum...
Senelerce ortamlarda bu şarkı çalındığında, söylendiğinde insanlar hep harfi harfine eşlik ederdi bu şiire - andımızı okuyan ilkokul çocuğu ciddiyetinde.. Bense sözlerini asla bilmediğim asla da heves edip öğrenmeye çalışmadığım bu şiiri anlamsız bulur, eğer ki ortamda rezil olmamak lazımsa biliyo edasıyla ağzımı oynatır, kelimeyi yakaladığım noktalarda sesimi yükseltir çok da içine ediyosam heytt efkarlandım ulenn ayağına içkiye sarılıp ağzımı doldurur, ağzım dolu ondan söyliyemiyom yoksa peeh ben ezbere biliyom bu şiiri ayol tribi yapardım..
Şimdi neden beni etkiledi bu sözler böyle? üstelik gözyaşlarından yangın çıkacak kadar manasızken.. Yoksa yaşadıklarım mı? yoksa acı tecrübelerim mi? yoksa dilime bile getirmek istemiyorum amaaa YAŞLANIYOR OLMAM MI??
İmdaattt yaşlanıyor muyum?? Hem de Kayahan dinliyecek kadar!! Ya hayır Türkçe şarkı dinlemem hıhh diyip gizliden dinleyelerden değilim. Beğendiklerimi tabi ki dinliyorum; ama ben Kayahan'dan oldum olası nefret etmişimdir. Adam bana itici ötesi gelirdi.. O "atın beni denizlere" dedikçe, yaaa allah rızası için bi atın şunu denizlere de kurtulalım derdim.. Hep klip çektiği deniz kenarındaki dalgalar bi gelip alıp götürse de şunu kurtulsak die dua ederdim...
poffffffffff gerçekten yaşlanıyo muyum? amanın yoksa yakında Çelik'i de mi sevmeye başlıycam?? "içiyoruumm hér gécééé...." yo yoo sesi kulağımda çınladı da okadar vahim olamaz durumum o detone sürtone çizgifilm kahramanı sesini dinleyemem olmazzz.. Hatta abartıp ajdar da dinlermişim.. off biri beni uyandırsın..
Ben hala gencim taaaamm mııı?? hala çok hızlı araba kullanıyorum, manyak makas atıyorum reflekslerim çok sağlam, hala içiyorum sarhoş olmuyorum, çılgın gibi dans ediyorum, çıtır gibi giyiniyorum, günlerce uykusuz geziyorum, sınava giriyorum okuyorum dersleri kırıyorum, arada sivilce çıkarıyorum, küfrediyorum, muziplik yapıyorum hem ben yaşımı hiç göstermiyorum hem hem hala 20lik dişlerim bile çıkmadı ağrıyo ama çıkmıyolar neden?? çünkü daha gencim de ondan huhhh!!! Annemin benim yaşımdayken 2 çocuğu varmış kimin umrunda?? kovalayan mı vardı yapmasaydı alla alla yaa ben daha kendim çocukum ne çocuku??? yaşlanmıyoreee işte yaşlanmıyoreeee.... böwwwwww ağlıyoreee...
17 Kasım 2009 Salı
*kadın is a sniper(mış)...
Kadın bir sniper'mışım meğer.. adamın içindeki tüm güzellikleri tek tek öldürebilme yetisine sahip güçlü bir nişancı. En keskin silahı gerçekleri söylemek, en son attığı öldürücü kurşun "insan sevgiliden mesajla ayrılır mı en seviyorum dediği zamanda? "hissiz adamdan" etkilendiysen, onun gibi ayrılığı yüze söyleyebilseydin ya öptükten hemen sonra" olmuş.. bıkşıınnnn!!
ne dedin sen çat! sus kadın! pis kadın kötü kadın öldürdün herşeyi hayin senin adın... iftira etme haksızsın hakkını çaldın...
Kadın elini kana bulamıştır... Bu laftan sonra oyundan atılır çizilir silinir karalanır.. Kadın bu duruma nerdeyse sevinecektir öldürmüş olsa bile bir duygunun var olduğunu duyduğu için...
Acaba ölebilecek duygular hiç olmuş muydu gerçekten? ya da kelebek duygu muydu onlar bi günlük ömrü olan...
Yoksa kadın o duyguları; gecenin bi saati adamın canı bira isteyip üşenince, ayazda sokağa çıkıp ona biralar aldığında, adam önce neden az aldın diye söylenip bi yudumdan sonra içmekten vazgeçtiğinde mi öldürmüştü??
Yoksa adamı hasta diye işe gitmeyip portakal sıktığında mı? ev temizlediğinde mi? bla bla bla....
Yazar artık kısa cümleler kuruyor ya fazla örneğe gerek duymuyor. Açık ve net! yüzyıllardır böyle gelmiş böyle gider kadın bi mantıklı açıklama bekler adam gerek görmez çünkü öyle ister! ilişkinin hakkı hukuku,yasası, mahkemesi,yargısı yok.. biri hüküm keser yapar, öteki bakar...
Fedakar olcağına en süslülerinle kurulup ay ben onu yapamam kiii sana muhtacımı oynasaydın..
Paragöz olup adamın parasını yeseydin.. Onu da mutlu etmek için iş konusunda kıçını yırtacağına evde oturup keyfine baksaydın... Dürüst olcağına numaradan şeker şeker konuşup herşeye göz yumup köprüyü geçince tırnaklarını çıkarsaydın.. belki böyle KARAKTERSİZ olsan herşey 4 4lük olurdu..
Paragöz olup adamın parasını yeseydin.. Onu da mutlu etmek için iş konusunda kıçını yırtacağına evde oturup keyfine baksaydın... Dürüst olcağına numaradan şeker şeker konuşup herşeye göz yumup köprüyü geçince tırnaklarını çıkarsaydın.. belki böyle KARAKTERSİZ olsan herşey 4 4lük olurdu..
Az zamanda çok hatalar yaptın ey kadın milleti!! İstikbalinin temelini yaptığın fedakarlıklarla, kocaman sevginle yıktın. Mevcudiyetinin yegane emeli erkeği mutlu etmek sıkıldığı noktada tek kelam etmeden sormadan çekip gitmektir!!! okadar. Bilmelisin ki cevap daima tektir nettir kesindir irdeleme anlamaya çalışma: "OLMUYOR!"
yısıffff =))
*i am not superman!
2 şuursuz insan yavrusu yine yollarda... Kankayla uzak bir diyardayız yine... Bu sefer kendi seçimimiz olan, görmek için can atıp uzun planlarla ulaştığımız biyerde değiliz.. Tamamen iş dolayısıyla postalandık.. Daha önce defalarca gördüğümüz bi ülke ama 2şuursuzlar yanyana geldi madem; gezmek lazım, tad çıkarmak, sokaklarla dalga geçmek, taklit edip eğlenmek lazım, en önemlisi de alışveriş yapmak lazım.. Boncuğun,cıncığın,örtünün,kıyafetin cenneti denir.. Artık ne yapacağını şaşırmış sosyetenin lafta huzur bulmak esasta ucuza kokoşluk almak için, Avrupa'nın bence üşengeç pasaklı olduklarından bu yolu seçmiş sarı rastalı vejeteryan gençlerinin turuncu şalvarlarını giyip ne kötü koktuklarını umursamadan kirli yüzlerinin içinden mutlu mesut bakan maviş gözleriyle doluştukları bir ülke.. pis ülke, kokan ülke, cori cori ülke, anlamsızca dans edilen müzikal karakterli bi ülke, kafaları sallanan ülke.... pofff... Anne evde ciciler bekler, asla kullanılmıycak hele benim açımdan belki de öyle bi duruma hiç girilmiycek çeyiz saçmalığı yeni parçalar bekler çook bekler.. peh de pehhh...
Akılda döner dönmez girilecek sınav ve hiç bilinmeyen ders konuları, gözlerde hiç uyumadan yola çıkmanın verdiği yorgunluk ve bedende yüklü bir uyku borcu.. Daha yeni yakın batıda olmayan uzak diyarlardan dönmüş jetlag manyağı bi bünye...
Sokaklar tamamlandı odaya dönülür.. Kanka yanda mışıl mışıl uyumakta şahsım ders çalışmakta.. damn kar fonksiyonu! tam anlıyorum derken yeni bi şekle bürünüp karşıma çıkıyosun.. soytarı!! hayır yani merak ediyorum nedir kimedir bu havan?? şu sınavı geçer notla verdikten sonra bidaha sana muhtaç olacağımı mı sanıosun?? senelerdir türlü şekillerde yerlerde çalışan insanım hiç karımı senle hesaplamadım hesaplayanını da görmedim.. senin borun anca burda öter düdük, geç bakalım dalganı gün olur devran döner....
Kanka arada uyanır, tıkınır, film izler, gene uyur şahsım hep aynı loş ışığın altında aynı ezik poziyonda... dünyanın en güzel otellerinden birinde kuş tüyü yatak işaret parmağıyla gel gel diye beni çağırıyo bi uyusam 10 saat uyanmam ama fonksiyonun borusu dürtüyo; uyumaaa çalışşşş!!
Kapının altından bi kağıt süzülür "dear guest uçağınızın kalkış saati 3 saat ertelendi uyumaya devam edin." nee?? ne uyuması be adam ders çalışıyom görmüyon mu üstelik bu uçak geç kalkarsa dolayısıyla geç iner? e bu bünye koşa koşa hiç uyumadan sınava nası yetişir?
Gerçekten de uçak beklenen de epey geç kalkar ve geç iner.. havaalanına arabayla gelmeme hatasını yapan insanoğlu boğazın diğer yakasındaki evine toplu taşıma araçlarıyla trafiğin de azizliğiyle geç ulaşır.. şehri istanbul'un çok güzide olan ancak bünyenin evine hiç yakın olmıyan semtindeki okula ulaşmak için artık çook geç kalınmıştır.. aniden bastıran karın ağrısıyla doktora gidilir rapor alınır. (karı ağrsı burda "kar"ın ağrısı die de algılanabilir).. Hadsiz kar fonsiyonu saw.un başrol oyuncusu edasıyla pis pis sırıtmaktadır, henüz benden kurtulamadın bebek nıhahaaha!!!
Madem sınav kaçtı, ozaman şu uykuya olan borcumu ödiyim. borçlu kalmayı hiç sevmem.. tam 10 saat sonra gözler şıp diye açılır. Yarın iş var öbürgün henüz elimde notu bile olmayan başka bi dersin sınavı, diğer bir dersin hazırlanması gereken ödevi, bi sonraki günkü sınavın alınması gereken kitabı... heeeh artık uyu uyuyabilirsen başka bir fonksiyonun işkencesi altındayım gene..
İmdatttt!! Gencim deli doluyum bekarım! yaşamam gereken bi hayat var.. Benden bukadar çok şey beklemeyin. Zaten hala incredible kokuyorum köri sosu kokuyorum! beynimde hint müzikleri çalınıyo corii coriii... Delirtmeyin beni uleeenn!! 'cause i am not superman!!!
Akılda döner dönmez girilecek sınav ve hiç bilinmeyen ders konuları, gözlerde hiç uyumadan yola çıkmanın verdiği yorgunluk ve bedende yüklü bir uyku borcu.. Daha yeni yakın batıda olmayan uzak diyarlardan dönmüş jetlag manyağı bi bünye...
Sokaklar tamamlandı odaya dönülür.. Kanka yanda mışıl mışıl uyumakta şahsım ders çalışmakta.. damn kar fonksiyonu! tam anlıyorum derken yeni bi şekle bürünüp karşıma çıkıyosun.. soytarı!! hayır yani merak ediyorum nedir kimedir bu havan?? şu sınavı geçer notla verdikten sonra bidaha sana muhtaç olacağımı mı sanıosun?? senelerdir türlü şekillerde yerlerde çalışan insanım hiç karımı senle hesaplamadım hesaplayanını da görmedim.. senin borun anca burda öter düdük, geç bakalım dalganı gün olur devran döner....
Kanka arada uyanır, tıkınır, film izler, gene uyur şahsım hep aynı loş ışığın altında aynı ezik poziyonda... dünyanın en güzel otellerinden birinde kuş tüyü yatak işaret parmağıyla gel gel diye beni çağırıyo bi uyusam 10 saat uyanmam ama fonksiyonun borusu dürtüyo; uyumaaa çalışşşş!!
Kapının altından bi kağıt süzülür "dear guest uçağınızın kalkış saati 3 saat ertelendi uyumaya devam edin." nee?? ne uyuması be adam ders çalışıyom görmüyon mu üstelik bu uçak geç kalkarsa dolayısıyla geç iner? e bu bünye koşa koşa hiç uyumadan sınava nası yetişir?
Gerçekten de uçak beklenen de epey geç kalkar ve geç iner.. havaalanına arabayla gelmeme hatasını yapan insanoğlu boğazın diğer yakasındaki evine toplu taşıma araçlarıyla trafiğin de azizliğiyle geç ulaşır.. şehri istanbul'un çok güzide olan ancak bünyenin evine hiç yakın olmıyan semtindeki okula ulaşmak için artık çook geç kalınmıştır.. aniden bastıran karın ağrısıyla doktora gidilir rapor alınır. (karı ağrsı burda "kar"ın ağrısı die de algılanabilir).. Hadsiz kar fonsiyonu saw.un başrol oyuncusu edasıyla pis pis sırıtmaktadır, henüz benden kurtulamadın bebek nıhahaaha!!!

İmdatttt!! Gencim deli doluyum bekarım! yaşamam gereken bi hayat var.. Benden bukadar çok şey beklemeyin. Zaten hala incredible kokuyorum köri sosu kokuyorum! beynimde hint müzikleri çalınıyo corii coriii... Delirtmeyin beni uleeenn!! 'cause i am not superman!!!
16 Kasım 2009 Pazartesi
*a lot like love
"a lot like love" diye bi film.. aman aman değil klasik romantik bıcbıc bi aşk filmi.. efenim olay şöle; kız büyük bi kalp kırıklığı yaşamış dipteyken hayatına giriyo esas çocuk yazıyo kıza. Kız tam buna kapılmışken çocuk işini bahane edip çekip gidiyo (çoğu er kişi gibi) Yıllar geçiyo çocuk bu kes bi kalp kırıklığı yaşayınca koşup kıza geliyo, yaralarını sarsın diye kız gocunmadan avutuyo bunu. Tam yine aşk doruktayken hop gene iş için kızı bırakıp gidiyo uzaklara bu şerefless. Sora işi batıyo mu! Kuyruğunu kıstırıp dönüyo kürkçü tükkanına. Kızın karşısına nası çıksam derken alıyo eline gitarı kuruyo anfiyi bahçeye iğrenç sesiyle kıza serenat yapıyo ses kötü ama şarkı süper: BON JOVI I'LL BE THERE FOR YOU!!
Sora kız diyo ki to late ben nişanlandım.. Çocuk boynu bükük gidiyo. Aradan aylar geçiyo düğün vakti gelince kız bunun için vazgeçiyo evlenmekten ve çocuğa koşuyo ki ne görsün çocuğun evde düğün var.. Oğlan çekmiş smokinleri herkes onu bekliyo gel hadi düğün başlıycak fln diyolar derken kızı fark ediyo, kız kaçıyo oğlan kovalıyo. Len dio ben evlenmiyom, kardeşim evleniyo kız şaşırıyo! Sora sarılıyolar öpüşüyolar öpüşürlerken kamera yükseliyo yükseliyo.. Filmden akılda kalan en güzel şey şarkının sözleri:
I guess this time you're really leaving I heard your suitcase say goodbye
And as my broken heart lies bleeding You say true love in suicide
You say you're cried a thousand rivers And now you're swimming for the shore
You left me drowning in my tears And you won't save me anymore
I know you know we're had some good times How they have their own hiding place
I can promise you tomorrow But I can't buy back yesterday
And baby you know my hands're dirty But I wanted to be your valentine
I'll be the water when you get thirsty, baby When you get drink, I'll be the wine
And I wasn't there when you were happy I wasn't there when you were down
I didn't mean to miss your birthday, baby I wish I'd seen you blow those candles out
Now I'm praying to God You'll give me one more chance, girl
I'll be there for you These five words I swear to you
When you breathe I want to be the air for you
I'll be there for you I'd live and I'd die for you
Steal the sun from the sky for you
Words can't say what a love can do I'll be there for you
....................................................................
Sora kız diyo ki to late ben nişanlandım.. Çocuk boynu bükük gidiyo. Aradan aylar geçiyo düğün vakti gelince kız bunun için vazgeçiyo evlenmekten ve çocuğa koşuyo ki ne görsün çocuğun evde düğün var.. Oğlan çekmiş smokinleri herkes onu bekliyo gel hadi düğün başlıycak fln diyolar derken kızı fark ediyo, kız kaçıyo oğlan kovalıyo. Len dio ben evlenmiyom, kardeşim evleniyo kız şaşırıyo! Sora sarılıyolar öpüşüyolar öpüşürlerken kamera yükseliyo yükseliyo.. Filmden akılda kalan en güzel şey şarkının sözleri:
I guess this time you're really leaving I heard your suitcase say goodbye
And as my broken heart lies bleeding You say true love in suicide
You say you're cried a thousand rivers And now you're swimming for the shore
You left me drowning in my tears And you won't save me anymore
I know you know we're had some good times How they have their own hiding place
I can promise you tomorrow But I can't buy back yesterday
And baby you know my hands're dirty But I wanted to be your valentine
I'll be the water when you get thirsty, baby When you get drink, I'll be the wine
And I wasn't there when you were happy I wasn't there when you were down
I didn't mean to miss your birthday, baby I wish I'd seen you blow those candles out
Now I'm praying to God You'll give me one more chance, girl
I'll be there for you These five words I swear to you
When you breathe I want to be the air for you
I'll be there for you I'd live and I'd die for you
Steal the sun from the sky for you
Words can't say what a love can do I'll be there for you
....................................................................
*seyyah
Geçenlerde Taksim'de Avrupalı seyyah bi kadınla tanıştım. Bi sırt çantasıyla dünya turuna çıkmış. Öğrenciyken interraille dünyayı dolaşmayı hep istemiş ama cesaret edememiş olan ben,sonradan dünyada çok yerler gördümse de hiç bukadar cesur olup gemileri yakamadım.. tadı bi başkadır böylesinin özendim.. kadına esmiş vurmuş sırtına çantasını düşmüş yola.. anaam o çantaya benim sırf ayakkabılarım sığmaz bee :))
Konuşunca öğrendim ki çok varlıklı fabrikatör bi ailenin iş kadını kızıymış (deli mi ne madem paran çok, çık cruisela dünya turuna diyesim geldi ki sustum çünkü deminki cümlelerimle çok çeliştim), halbuki yüzü saçı kılığı sokak çocuğu gibi, bi hamama sokup bol köpükle şöle yuğura yuğura yıkayası geliyo insanın.Kızıl kıvırcık saçları kimbilir nemzndır yıkanmamış, yüzü kirli ama bi okadar da sevimli, çillerinin arasından bakıyo boncuk boncuk.. nice biton makyaj hatundan güzel o pis haliyle. En önemlisi de çok mutlu.. hıh ben de zenginim ben de üniversite mezunuyum ben de nişantaşı çocuuyum benim neyim eksikk??
Bi beyoğlu çikolatası verdim,önce almak istemedi al kızz dedim nazlanma ye de enerji olsun... bide nazar boncuklu bilekliğimi verdim, hem benim gibi kıskanan tiplerin nazarından korunsun hem de benden bir parça gittiği tüm yerlere gitsin diye. Bi de tembih çektim; aman abla öle cevahirlik yapıp otostopla kamyona fln binme kıy paraya bin taksiye dolmuşa aman diyim madem babada para bk gitme bk yoluna...
Yolun açık olsun gülegüle sevgi kelebeği :)))
Konuşunca öğrendim ki çok varlıklı fabrikatör bi ailenin iş kadını kızıymış (deli mi ne madem paran çok, çık cruisela dünya turuna diyesim geldi ki sustum çünkü deminki cümlelerimle çok çeliştim), halbuki yüzü saçı kılığı sokak çocuğu gibi, bi hamama sokup bol köpükle şöle yuğura yuğura yıkayası geliyo insanın.Kızıl kıvırcık saçları kimbilir nemzndır yıkanmamış, yüzü kirli ama bi okadar da sevimli, çillerinin arasından bakıyo boncuk boncuk.. nice biton makyaj hatundan güzel o pis haliyle. En önemlisi de çok mutlu.. hıh ben de zenginim ben de üniversite mezunuyum ben de nişantaşı çocuuyum benim neyim eksikk??
Bi beyoğlu çikolatası verdim,önce almak istemedi al kızz dedim nazlanma ye de enerji olsun... bide nazar boncuklu bilekliğimi verdim, hem benim gibi kıskanan tiplerin nazarından korunsun hem de benden bir parça gittiği tüm yerlere gitsin diye. Bi de tembih çektim; aman abla öle cevahirlik yapıp otostopla kamyona fln binme kıy paraya bin taksiye dolmuşa aman diyim madem babada para bk gitme bk yoluna...
Yolun açık olsun gülegüle sevgi kelebeği :)))
*gaga

son günlerde heryerde bi lady gaga.. kim bu lady gaga? kadında ses pek yok, görüntü hiç yok koca gagalı bi Paris Hilton çakması; olayı show, abartılı kostüm, çıplaklık.. Elektronik altyapılı bi müzik ama güzel ilk dinleyişten sora sevdiriyo. Kafa güzelse, ortam güzelse, kan da kaynıyosa ritme kapılıp dansa kaptırıyo, ama sakin kafa oturup da dinlenir mi bilmiyom denemedim daha.. Bakalım görcez cidden Madonna'nın tahtına mı kurulcak, balon mu olcak? Ben bi gaga bilirim o da Queen'in Radyo Gaga :all we hear is radio ga ga blah blah radio what's new? someone still loves you ?
*kankasız kankalılar
insan daha dün tanıştığı birileriyle hemen kanka oluyosa (ya da öyle sanıyosa) ve bunu her mevsim başka insanlarla yaşıyosa;
a) yalnızdır
b) eziktir
c) mutsuzdur
d) aleme rol yapıyodur
e) hepsi ve daha çoğu
peki alem yiyo mudur?
a) asla
b) ha ha haaa
c) ezikkk
d) hepsi ve daha çoğu
zavallı çocuk ruhu sıkkın, ruhu bıkkın ama mutlu neşeliyi oynamakta... en önemlisi yalnız yapayalnız.. çok şükür çevremdeki öz hakiki gerçek dostlara fake olmayanlara, hep vardılar hep varolcaklar, benimler, mevsimlik değil ömürlükler!! çok yaşayın ben de göreyim :))
a) yalnızdır
b) eziktir
c) mutsuzdur
d) aleme rol yapıyodur
e) hepsi ve daha çoğu
peki alem yiyo mudur?
a) asla
b) ha ha haaa
c) ezikkk
d) hepsi ve daha çoğu
zavallı çocuk ruhu sıkkın, ruhu bıkkın ama mutlu neşeliyi oynamakta... en önemlisi yalnız yapayalnız.. çok şükür çevremdeki öz hakiki gerçek dostlara fake olmayanlara, hep vardılar hep varolcaklar, benimler, mevsimlik değil ömürlükler!! çok yaşayın ben de göreyim :))
14 Kasım 2009 Cumartesi
*Yapboz ve Mario Bro's


Eğer ilk malubiyette pes edip yenisinin peşine gitmeseymişim insan hayatta bir kez oyun oynar sanırmışım belki.. Belki ne anlamsız bi oyuna ne kocaman anlamlar yüklediğimi farkedemezmişim. İlki futbol gibiydi; kadınlara göre mantıksız, kafa yormayan bedenen yıpratan, hareketli, stresli, heyecanlı, bol koşturmacalı, yorucuydu.. son dakikalrında çok düştüm kalktım darbeler aldım yara içinde kaldım..
Yoruldum artık bi topun peşine koşamam dedim. Dingin mantıklı bi oyun olmalıydı.. Biçok oyun getirdiler önüme beğenmedim. Sonunda önüme pırıltılarıyla gözümü kamaştıran bi oyun çıktı kafamı çevirdim o tarafa da geldi gözümü aldı.. Çağırdı.. Kandırdı kandım.. O pırıltıların peşine koştum büyük bi ümitle, meğer onlar pırıltı değil kırıntıymış... Bi heves toplamışım o kırıntı pırıltıları, biraraya getirince mükemmel tablo çıkar umuduyla. Okadar inanmışım ki onun doğru oyun olduğuna ve bizim yapbozumuz olduğuna, o parçaların aslında başka başka aşklardan başka başka kadınlardan yarım kalmış yapboz parçaları olduğunu görememişim. Bu parçaların birbirlerine asla oturup bütünü oluşturamayacağını bilememişim...
Merak ediyorum acaba benim oyunumdan da kalan bir parça olmuş mudur, yoksa bana adanmış bi yapboz hiç olmamış mıdır diye? Veya arda kalan tüm parçalar benim önüme serilip artıklar tükenince, yenisine yepyeni 1000 parçalık bir oyun mu hediye edilmiştir...
Merak ediyorum acaba benim oyunumdan da kalan bir parça olmuş mudur, yoksa bana adanmış bi yapboz hiç olmamış mıdır diye? Veya arda kalan tüm parçalar benim önüme serilip artıklar tükenince, yenisine yepyeni 1000 parçalık bir oyun mu hediye edilmiştir...
Az deneyimli ama eski emektar bir oyuncu olarak yenisine bazı taktikler vermek isterim ki onu mutlu edebilsin... Çok zordur onu tamamlamak zeka ister, sabır ister, ilgi ister. Değişkendir ruh hali.. Kimi parçalar çocuksu bir coşku içinde, kimi parçalar aksi huysuz bi ihtiyar. Sakın yılma, o huysuzlar "bırak bizle ilgilenme " dese de inanma. İnadına üstüne git "sakın sen nasıl istersen" "sen bilirsin" deme! Öyle der ama öyle istemezmiş. İlgili ol, şefkat göster, bebek sever gibi sev, saçını okşa, sırtını kaşı... Mutsuzum derse (ki çok sık der) anlatmasını bekleme, zorla konuştur. Ürettiğin çözümlere sırt döner ilgilenmez kızarsa inanma! aslında istiyodur seni zorlar, asıl pes etmene kızar. Dedim ya çok zordur onu oynamak.. Öyle karton parçası gibi durduklarına bakma. Derinlerde çok dugusaldır. Eminim ruhunun derinliklerine ulaşabilirsen koyvercektir gizemini... İzin vermiycektir ruhuna girmene, kolay olmaz ama o eksik olan en önemli orta parça da tam orda gizlidir. Çıkaramazsan sen de tamamlayamazsın gelmiş geçmiş diğer oyuncular gibi.. Ve olayı geç de olsa çözmüş ama bir şans daha verilmemiş ben gibi... Ben çok sevmiştim bu oyunu ama kaybedince buldum sırrını. Malesef tek şans varmış bu oyunda bilemedim..
Artık vazgeçtim hem zaten oyundan da atıldığıma göre; yeni oyunlar deniycem. Mesela Süper Mario Bro's oynıycam. Hem orda en azından 3 can veriliyo. Kaybetsen de bikez daha baştan alıp oynayabiliyosun , oyundan atılmıyosun. Üstelik geçtiğin yolları daha önce geçtiğin için sırlarını da biliyosun. E duvara vurunca da mantar çıkıyo, onları yiyince büyüyüp kuvvetleniyosun. Ben mushroom çok severim. Müziği de çok eğlenceli dınınııımdıpdınnımm..... Diğer oyunda da kaybettiğime göre neden olmasın?!?
Yeni oyuncu arkadaşım, sana bol şans.. muvaffak olursan, tamamladıktan sonra çerçeveleyip duvara as ömür boyu zaferini izle. Ama dikkat et astığın yerde laptop ve tv mutlaka karşısında olsun.. Benim başarımın sonunda sanal bi prensesi öpmek var (benim ki prens olsun). Sonrasında kimbilir ne bitmek tükenmek bilmeyen maceralar. Hopla, zıpla, düş, kalk, canavarla boğuş, yeniden hayata başla.. işte bu da benim hayatım... düşerim ama kalkmasını da bilirim, gerekirse küllerimden dirilirim. Elbet bir gün bir oyunda başarılı olup sonuca varcam. Ne demişler çekirge bir sıçrar 2 sıçrar... eğer bu söz duruma çok uymadıysa şimdi ki eminim cuk oturucak. Allah'ın hakkı 3tür!!! Her inişin bi çıkışı vardır!!! vb...
Gene başlıyoruz actiona.. Belki böylesi daha eğlenceli, daha zevkli en önemlisi de hayırlı olur :))) öhöömm.. heyyy mario hazırım ben bekliyorum!! sen nerdesin???
Gene başlıyoruz actiona.. Belki böylesi daha eğlenceli, daha zevkli en önemlisi de hayırlı olur :))) öhöömm.. heyyy mario hazırım ben bekliyorum!! sen nerdesin???
*Red Hot Chili Pepper!
Bir öncekinde saçlarımı kestim. Giden her saç teliyle acılar da gidecek sandım. Değilmiş.. Yasımı yaşadıkça acıları attım. Olan güzelim ipeka saçlarıma olmuştu. Tekrar tutunurken hayata saçlarımı da savura savura uzattım.
Peki şimdi n'apsam. Kesmek, kırmak, atmak çare değilken fiziki nesnelere zarar vererek acı geçmezken, neden ruhuma bedenime zarar veriyor bu acı.. Ayrılıklar acı, aşk acı, anılar acı, sözler acı.. Off ağzım çok yandı kim kattı hayata bukadar acıyı? Okadar ki red hot chili pepper.. Hem ben acı sevmem ki....
Damak zevkime uymuyor. Sırf bana öğrettikleri için puanım 2...
Peki şimdi n'apsam. Kesmek, kırmak, atmak çare değilken fiziki nesnelere zarar vererek acı geçmezken, neden ruhuma bedenime zarar veriyor bu acı.. Ayrılıklar acı, aşk acı, anılar acı, sözler acı.. Off ağzım çok yandı kim kattı hayata bukadar acıyı? Okadar ki red hot chili pepper.. Hem ben acı sevmem ki....
Damak zevkime uymuyor. Sırf bana öğrettikleri için puanım 2...
* üşeniyorum öyleyse yarın!
Bardağın içindeki baloncuklara takılmış gözüm yukarı doğru süzülmelerini izliyorum saatlerdir. Önümde ders notları bişeler zırvalıyo; sabit giderler, katkı payı oranı,kar planlaması.. Terimlerin herbiri dile gelmiş vızıldıyo.. kimin umrunda?? aklım bambaşka yerlerde.. kafam güzel ama içkiden değil düşüncelerden..
2gün sonra sınavlar başlıyo zaten de okula doğru dürüst gitmişliğim yok sağdan soldan not toplamışım laf işte.. Üstelik yarın uzak diyarlara gidiyorum.. incredible india.. kokan ülke,turuncu şehir, sallanan kınalı kafalar, manasız danslar, açlık, sefiillik, her seferinde ülkeme dönünce yeri öpme isteği, saatlerce yıkansan da hala koktuğun hissi..
Önümdeki kağıttaki grafik eksen kollarını dışarı çıkarmış bana uzanmaya çalışıyor. İlgi bekliyor besbelli ama benim hiç ilgilenecek modum yok.. Bugün cuma heryer cıvılcıvıl. Arkadaşlar aramış çıkamamışım. "şey ben ders çalışıcam da" bu yaş için ne ezik bi sebep! Arıyolar eğleniyolar canım çekiyo. Ve aklımda giden sevgili . Acaba şuan nerde ne yapar? O da eğleniyo mudur? fonda çalan şarkı der ki i don't wanna close my eyes i dont wanna fall asleep, cause i'd miss you baby.. tesadüf mü? yoksa aklımdan geçenleri anladı da sen söyliyemezsen ben söylerim mi diyo?
Bi susun lanet notlar kafamı toplayıp 2 kelime yazmaya çalışıyorum. İnsan 28inden sonra parasıyla yapar mı bu işkenceyi kendine. Neymiş master olsun cv dolsun.. Sanki başkalarının hayatını yaşıyorum.. İçimde açığa çıkması gereken ne cevherler var ama kullanamıyorum..
Üniversite yıllarında olsam ki uzun zaman geçti üstünden; şuan uyumamak için kahve içiyo ama yine de kitapların üstünde uyuyo olurdum.. Şimdi gene içiyorum ama uyumak için ve şu notlarla muhattap olmamak için.. madem eve tıkılı kaldım o halde düşünmek yazmak daha keyifli. Sevgili ders notları sizi şimdi defterin arasına tıkıp bu gecelik uykuya yolluyorum yarın gene bi ilgilenmeye çalışırım.. Susun bağrınmayın başım ağrıyo zaten kafam bi dünya, çekin kolunuzu bacağınızı sıkışacak araya.. hadi size iyi geceler...
Düşünüyorum öyleyse varım! Üşeniyorum öyleyse yarın!
2gün sonra sınavlar başlıyo zaten de okula doğru dürüst gitmişliğim yok sağdan soldan not toplamışım laf işte.. Üstelik yarın uzak diyarlara gidiyorum.. incredible india.. kokan ülke,turuncu şehir, sallanan kınalı kafalar, manasız danslar, açlık, sefiillik, her seferinde ülkeme dönünce yeri öpme isteği, saatlerce yıkansan da hala koktuğun hissi..
Önümdeki kağıttaki grafik eksen kollarını dışarı çıkarmış bana uzanmaya çalışıyor. İlgi bekliyor besbelli ama benim hiç ilgilenecek modum yok.. Bugün cuma heryer cıvılcıvıl. Arkadaşlar aramış çıkamamışım. "şey ben ders çalışıcam da" bu yaş için ne ezik bi sebep! Arıyolar eğleniyolar canım çekiyo. Ve aklımda giden sevgili . Acaba şuan nerde ne yapar? O da eğleniyo mudur? fonda çalan şarkı der ki i don't wanna close my eyes i dont wanna fall asleep, cause i'd miss you baby.. tesadüf mü? yoksa aklımdan geçenleri anladı da sen söyliyemezsen ben söylerim mi diyo?
Bi susun lanet notlar kafamı toplayıp 2 kelime yazmaya çalışıyorum. İnsan 28inden sonra parasıyla yapar mı bu işkenceyi kendine. Neymiş master olsun cv dolsun.. Sanki başkalarının hayatını yaşıyorum.. İçimde açığa çıkması gereken ne cevherler var ama kullanamıyorum..
Üniversite yıllarında olsam ki uzun zaman geçti üstünden; şuan uyumamak için kahve içiyo ama yine de kitapların üstünde uyuyo olurdum.. Şimdi gene içiyorum ama uyumak için ve şu notlarla muhattap olmamak için.. madem eve tıkılı kaldım o halde düşünmek yazmak daha keyifli. Sevgili ders notları sizi şimdi defterin arasına tıkıp bu gecelik uykuya yolluyorum yarın gene bi ilgilenmeye çalışırım.. Susun bağrınmayın başım ağrıyo zaten kafam bi dünya, çekin kolunuzu bacağınızı sıkışacak araya.. hadi size iyi geceler...
Düşünüyorum öyleyse varım! Üşeniyorum öyleyse yarın!
13 Kasım 2009 Cuma
* Singin' in the Rain...

Gelelim asıl konuya: Küçüktüm, tek kanallı zamanlarda pazar günleri siyah beyaz filmleri izlemeyi çok severdim. Ordan bir sahne aklıma kazınmış; elinde şemsiyesi sokak lambası etrafında dans eden şapkalı bir adam ve Sinatra'nın sesinden dinlemesi pek hoş olan o malum melodi..
İnternette biyerleri karıştırırken görmüştüm; "siyah beyaz perdenin efsanevi filmi, dünyanın en çok izlenen beğenilen müzikali 3-8 Kasım '09 tarihlerinde İstanbul'da Tim Show Center'da!!" O an kalemi kırıldı; gidilecek!!!
Tarihler 03.11.09'u gösterirken, yorgun argın iş sonrası Maslak yolu tutuldu. Hava soğuk, kış aniden bastırmış, fonda tam da müzikalin havasına sokma çabasındaki yağmur. Telaşlı ve sabırsız kalabalığın her biri şemsiyeleriyle şimdiden Gene Kelly edasına girmiş; omuzlar dik, bakışlar gururlu eminim içlerinden de o şarkıyı mırıldanarak "ben bu müzikali iyi biliyorum" modunda ilerlemekte....
Ve show başlar. O an yorgun gözlerim kocaman açıldı, her kelimeyi anlamak, her detayı görmek için kastım kendimi. İlk perde umduğum kadar canlı değildi sanki, bian hayal kırıklığı yaşar mıyım diye umutsuzlanır oldum; pes etmedim göz kapaklarımla savaşarak izledim. Molada biraz kestirip gözlerimi dinlendirince,2. perdede müzikale de bana da bi can geldi..
Sezar'ın hakkı sezara! Canlanan muhteşemleşen müzikaldi, ölüyü diriltti resmen. Oyun, oyuncular bi ısınmış iyice havaya girmişlerdi; sanki arada teknik direktörden azar işitmişler taktik alıp motive olmuş bi halleri vardı. İlkine kıyasla çok daha başarılı, canlı ve heyecanlıydı 2.perde.
Adamım çıkıp o malum sahnedeki dansı yaptığında değmeyin keyfime :) Danslar, müzikler, dekorlar, kostümler beni aldı götürdü. Kocaman alkışlar bu müthiş ekibe.. Maymun iştahım gene tavan yaptı çok pis kıskandım dansçıları.. Bu müzikal bikez daha "Off ya ben yanlış zamanda yanlış yerde doğmuşum" dedirtti.
Oyunun çıkışında insanlar masaj salonundan çıkmış gibi, yoğrulmuş rahatlamış moddaydılar. Daha bi telaşsız, daha bi sakin, dudaklarda mutlu bi tebessüm, dillerde o şarkı, ama artık içlerinden mırıldanmadan her ağızdan sesli sesli kimseyi umursamadan çıkıyordu:"singin in the rain just singin in the rain". Şemsiyeler gene sallanıyor ama bu kez bi haddini bilir modda, "Gene Kelly kiiim, ben kiiim" mutavaziliğinde :))
Ruh halim bu şarkıdaki mutluluk sözlerine bu aralar pek uymasa da, kasım yağmurları beni mutlu mesut hülyalara sokmak yerine depresif bir ruh haline soksa da; bu tarih aradan sıyrılıp çok mutlu bir gün olarak kaydedildi hard discime ya da yoo yoo madem o dönemlerin insanıyım düzeltiyorum ..bla bla bla kaydedildi "anı defterime" :p Üstünden 1hafta geçti hala o şarkıyı mırıldanıyorum. Bakalım daha nekadar sürcek bu halim ya da hangi yeni macera alcak yerini.. Misal hayalim olan Lion King'i Newyork Broadway'de izlesem hiç fena olmaz :))
Ta en başından beri bu oluşumda emeği geçen herkesin eline yüreğine sağlık.. O halde ne duruyoruz Let's sing:
I’m singin’ in the rain.
Just singin’ in the rain,
What a glorious feeling, And I’m happy again.
I’m laughing at clouds.
So dark, up above, The sun’s in my heart.
And I’m ready for love.
Let the stormy clouds chase.
Everyone from the place, Come on with the rain
I have a smile on my face.
I’ll walk down the lane With a happy refrain
Just singin’, singin’ in the rain. Dancing in the rain.
I’m happy again.I’m singin’ and dancin’ in the rain..........
* Süper Aile (S)
Bazen annemin telefon klübesine girip gömleğinin altından koca bir S harfiyle çıkacağını sanıyorum. Bu kadındaki bu herşeye yetişebilme, zor durumlarla baş edebilme.. gücüne şaşkınım ve hayranım.. Normal olamaz kesin uzaylı diye sıkça şüpheye düşürür adamı.. Kendisi her meslek dalında uzmanlaşmış olağanüstü bi varlık, çantasından her an aradığınız herşeyin çıkabileceği bi Cevat Kelle, olayları anında çözebilen süper hızlı bi Speedy Gonzales, gözünden hiçbişe kaçmayan ajan Mata Hari, 10 kaplan gücünde müthiş bi anne... seviyorum ulennn...
.........................................
Bugün annemin kızı olduğumu kanıtladım.. Speedy Gonzalesin kızı da Jr. Speedy olurmuş... Pek bi didiştiğim benden yaşça büyük erkek kardeşim grip olmuş, "ölüyom yetiş" dedi.. Koşarak eve girmem ve onu iyileştirmek için gerekli hatta fazla; ilaç yemek içicek malzemelerimi hazırlamam bir oldu.. nekadar hızlı ve hamaratım bölee ben bile hızıma şaştım.. eyyt be kardeş sevgisi insanlara neler yaptırıyoo :)) bide tom ve jerry derler (aslında daha kabasını derler ya neyse) kim derse ayıp eder... seviyorum uleennn...
...........................................
Madem anneden abiden bahsetmişim babamı atlayamam. Fazla söze gerek yok o mükemmel örnek bi baba... seviyorum uleeen....
...........................................
Her dede akıllı olmuyor. Dedem zamanında aklını kullansa şimdi sahilyolunun yarısı bizimdi, diğer yarısı da konken arkadaşlarımızın. Oturup yalıda boğazdan geçen tankerleri izlerdik. Şimdi o sevimli küçük evin bahçesinde ma'aile mangal yapıp rakı içiyoruz. Paramız yok ama huzurumuz var. N'olurdu hem paramız hem huzurumuz olsa. Beteri de var; ya huzurumuz da olmasaydı. Ozmn çok şüküüür!! Huzurumuza içelim :))
seni de seviyorum dedeeee...
.........................................
Bugün annemin kızı olduğumu kanıtladım.. Speedy Gonzalesin kızı da Jr. Speedy olurmuş... Pek bi didiştiğim benden yaşça büyük erkek kardeşim grip olmuş, "ölüyom yetiş" dedi.. Koşarak eve girmem ve onu iyileştirmek için gerekli hatta fazla; ilaç yemek içicek malzemelerimi hazırlamam bir oldu.. nekadar hızlı ve hamaratım bölee ben bile hızıma şaştım.. eyyt be kardeş sevgisi insanlara neler yaptırıyoo :)) bide tom ve jerry derler (aslında daha kabasını derler ya neyse) kim derse ayıp eder... seviyorum uleennn...
...........................................
Madem anneden abiden bahsetmişim babamı atlayamam. Fazla söze gerek yok o mükemmel örnek bi baba... seviyorum uleeen....
...........................................
Her dede akıllı olmuyor. Dedem zamanında aklını kullansa şimdi sahilyolunun yarısı bizimdi, diğer yarısı da konken arkadaşlarımızın. Oturup yalıda boğazdan geçen tankerleri izlerdik. Şimdi o sevimli küçük evin bahçesinde ma'aile mangal yapıp rakı içiyoruz. Paramız yok ama huzurumuz var. N'olurdu hem paramız hem huzurumuz olsa. Beteri de var; ya huzurumuz da olmasaydı. Ozmn çok şüküüür!! Huzurumuza içelim :))
seni de seviyorum dedeeee...
11 Kasım 2009 Çarşamba
*Barney Stinson

*sürekli takım giyer, kızlarla 1 geceden uzun ilişki kurmaz, daha kadın banyodayken evden çıkar ve önceden hazırladığı fiks notta sadece boşluklara kızın ismini yazar (tabi biliyosa) bırakır , kızlar evine yerleşmesin die otomatik açılan klozet kapağı vardır.... böyle piç bi insan kendisi :)))
*Ağzından düşmeyen lafları: suit up!, legen, awesome, what up...
*Kankası Ted'i kızlarla tanıştırma taktiği Amerikada gençler arasında fenomen olmuş meğer; Barney kızın omzuna dokunur ve "have you met ted" diyip Ted'i kıza doru iter :)) başarılı olur..
*Barney: lesson one. lose the goatee. it doesn't go with your suit.
Ted: i m not wearing a suit.
Barney: lesson two. suit up ted!
*Barney:ted i found the way to get rid of the girls that i newly met.
Ted:what is it?
Barney:i say i love you!
*"discouraging prematerial sex is against my religion"
*"when i get sad, i stop being sad, be awesome instead"
Barney'in 39 kankalık kuralı vardır bunlardan bazıları... (Barney's bro code) :
-Kankalar hayat kadınlarından önce gelir. Kız arakadaşlar da gelir ve gider ama kankalarınız her zaman yanınızdadır.
-Eğer büyük bir spor karşılaşmasına 2 biletin varsa öncelikli olarak diğer bileti vereceğin kişi...
a. En iyi arkadaşların
b. Daha önce tanıştığın birileri
c. İş arkadaşların
d. Postacı.
.........
g. Nasa
h. John Kerry
...
z. Kız arkadaşın
:)-Erkek erkeğe çıkılan bir gecede asla kız arkadaşınızdan gelen aramalara cevap vermeyin. Eğer kız arkadaşınız ölmüyor yada yanan bir arabanın içinde değilse tabi. Bu durumlarda da çabucak telefonu kapamaya bakın
-Asla son birayı içme
-Asla kedi sahibi olma
-Bir kanka asla bir kadının çantasını taşımaz
-Bir kanka asla bir filme ağlamamalıdır. Eğer karşıdaki kadını etkilemek için kullanacaksa bu kural ihlal edilebilir.
-Doğumgünleri ve yılbaşlarında erkek arkadaşlarına vereceğin en güzel hediye biradır.
-Arkadaşlarınla bara gittiğinde hayatında en az bir kez onlara içki ısmarlamalısın
-Bir kanka kız dövüşü ortamda belirdiği zaman diğer kankası ile hemen irtibata geçmelidir
-Bir kanka asla kapri pantolon giymemelidir
-Bir kanka asla ağlamaz
-Kankasının eski sevgilisiyle ilişkide bulunamaz
-Arkada hiçbir kankayı bırakmaz
bu da Barneyin her bölüm yayınlandıktan sonra güncellediği blogu: http://www.cbs.com/primetime/how_i_met_your_mother/community/barney_blog/index.php
* artık daha kısa cümleler kuracağım.Stop!

Son bikaç gündür kurcalama ve keşfetme aşamasındayım. Burda yazılanları okumak çok keyifli. Müthiş insanlar var; zeki ve eğlenceli. İnsanı fena sarıyo.. F.book'a en güzel fotonu bilerek koyup herkesin "aman da nekadar güzelsin arkadaşım" yapmacıklıklarıyla zevkten 4köşe olma yeri değil.. "ay canım benim sen daha güzelsin" körler sağırlar muhabbeti yeri de değil.. Birilerine gönderme yapan iletiler yazıp "aa sana değildi üstüne mi alındın" palavraları da yok.. Twittr'daki gibi her an "şurdayım şunla şunu yapıyorum yemek yiyorum doydum tuvalete gidiyorum..." tarzı yaygara da yok... Kız kovalayan tipler yok.. Burda doğallık var, içinden geleni yazanlar var...
Nevi şahsım; ikili ince ilişkilerimde önce uzuun bi süre olayları içime atıp susarım, sonra dayanamayıp patladığım noktada karşımadakine upuzuun cümleler kurarım. Bu yorucu ve uzun repliklerim karşısında beyni ambale olan şahıs, durup anlamak direnmek yerine kaçmayı tercih eder, haklılığımı bilse bile. Zamanında söylense anlamlı ve başarılı olabilecek cümlelerim nekadar janjanlı olsa da başarısız olmaya mahkum bu durumda. Bu yüzdendir ki çok kez haklı galibiyetlerimi haksız malubiyetlere çevirmişimdir. Henüz cümlelerimle başa çıkabilecek bir braveheart çıkmadı karşıma. Gerek de kalmadı.. Karar verdim artık konuşarak değil yazarak deşarj olacağım.. Ve artık daha kısa cümleler kuracağım. Stop!!
10 Kasım 2009 Salı
* 9'U 5 GEÇE...
Bugün 10 Kasım 2009.. Ülkemde bugün yas tutulurken, insanların "ey yüce insan kalk da bıraktığın emanetlerini gör" sitemlerinin nidalandığı, onun başımızda var olduğu ve veya var ettiği ilkelerinin hala layıkıyla yaşatıldığı o güzel günlere olan özlemin had safhada olduğu bu günde ben ülkemden çok uzakta fake bir şehirdeyim..
Yorgundum,uzun saatlerdir uykusuzdum,uykuya direnecek gücüm yoktu. Uyudum.. Sadece 1 saat 20 dakika sonra saat 9 u 5 geçe bir anda derin uykumdan uyandım.. O acı acı çalan siren sesleri kornalar , 365 günde sadece bir gün ve sadece 1 dakikalığına yaşanan hayatın durduğu tüyleri diken diken eden o eşsiz saygın an beynimin içinde bir sanrı gibi canlandı.. Uzaklarda ülkemde hala bu anların yaşandığını bilmek ve yine uzaklarda biryerlerde birilerinin hala bu anı yaşayarak uykusundan uyanabildiğini bilmek mutluluk verici artık...
Bugün eminim herkes facebook'una,twitter'ına, iletilerine..vs "Atam izindeyiz, ilkelerinin bekçisiyiz.." gibi güzel ve anlamlı sözler yazdı. O'nun o hep karizmatik en karizmatik fotoğraflarından paylaştı..
Ben de yazmak istiyorum ancak bu ülkenin teknolojiye karşı anlamsız yasakları engel oluyor içimdeki hevese. Azmediyorum ve gene başka biyerlerden çıkma bir teknolojinin bu koca ülkenin yasaklarını mağlup eden buluşları sayesinde duygularımı dillendiriyorum.. Bugün yazılan o güzel ve anlamlı sözlerin sadece bu tarihe özgü kalmaması, daime haykırılması ve yazılan sözlerin içini doldurucu gerçekçi adımların atılması dileğiyle...
Rahat uyu ATAM!
Yorgundum,uzun saatlerdir uykusuzdum,uykuya direnecek gücüm yoktu. Uyudum.. Sadece 1 saat 20 dakika sonra saat 9 u 5 geçe bir anda derin uykumdan uyandım.. O acı acı çalan siren sesleri kornalar , 365 günde sadece bir gün ve sadece 1 dakikalığına yaşanan hayatın durduğu tüyleri diken diken eden o eşsiz saygın an beynimin içinde bir sanrı gibi canlandı.. Uzaklarda ülkemde hala bu anların yaşandığını bilmek ve yine uzaklarda biryerlerde birilerinin hala bu anı yaşayarak uykusundan uyanabildiğini bilmek mutluluk verici artık...
Bugün eminim herkes facebook'una,twitter'ına, iletilerine..vs "Atam izindeyiz, ilkelerinin bekçisiyiz.." gibi güzel ve anlamlı sözler yazdı. O'nun o hep karizmatik en karizmatik fotoğraflarından paylaştı..
Ben de yazmak istiyorum ancak bu ülkenin teknolojiye karşı anlamsız yasakları engel oluyor içimdeki hevese. Azmediyorum ve gene başka biyerlerden çıkma bir teknolojinin bu koca ülkenin yasaklarını mağlup eden buluşları sayesinde duygularımı dillendiriyorum.. Bugün yazılan o güzel ve anlamlı sözlerin sadece bu tarihe özgü kalmaması, daime haykırılması ve yazılan sözlerin içini doldurucu gerçekçi adımların atılması dileğiyle...
Rahat uyu ATAM!
7 Kasım 2009 Cumartesi
* This is it !

This is it (bileceğiniz üzere) Michael Jackson 26 Haziran '09 tarihindeki ani kaybının hemen öncesinde, 2009 yazında Londra'da vermeyi planlandığı This is it konserler serisinin prova ve hazırlıklarını içeren görüntülerden oluşmuş capcanlı sıcacık gerçek bir film... Aylar önce o gittikten sonra internette bi site keşfettim. Bu filmi anlatıyordu ve filmin afişi M.J. fanlarının fotoğraflarından oluşacak fotoğraf yollayın diyordu. Hemen yolladım :) o afişin mozaikleri arasında kendi resmim de olmasının gururuyla filmin vizyona girmesini dört göz bekledim.. Büyük gün 28 ekim 2009...
Aylardır beklediğim bu filme 1 haftadır fırsat bulup gidemiyordum. Öyle bir film ki; ilkokuldayım sene '91 bütün kızlar Yoncimik'in Abonesiyle coşmuş onun gibi giyinip onun gibi dans ederken, ben M.J.nin Black or White 'ını dinleyip uydura uydura söylediğim şarkı sözlerinin nakaratında "black allright" (blek orrayt) dediğinden gayet emin moonwalk yapmaya çalışıyordum... zmn zmn "evet yapıyorum harikayım" diye kendimi kandırsam da hiçbir zaman başaramadım :(
Filmin ilk sahnesinde konser için M.J.'ın dansçılığına seçilen gençlerin gözyaşları ve heyecanları ekrana yansıdığında onlarla ağlıycak gibi oldum ki uzun sürmedi bu sulu zırlak durum, kral perdede belirince bianda coştum ve filmin sonuna kadar yerimde duramadım. Resmen konser alanında gibi kıpır kıpırdım.. her şarkı sonunda çok pis ıslık çalıp alkışlayasım geldi... ahh o salonda tek olcaktım kii :))
O nasıl bir enerji, tempo, nasıl bir iş aşkıdır, özveridir.. Bakınca sadece bir konser dersin ama harcanan emek müthiş, emeği geçenler müthiş..
O nasıl bir enerji, tempo, nasıl bir iş aşkıdır, özveridir.. Bakınca sadece bir konser dersin ama harcanan emek müthiş, emeği geçenler müthiş..
Ve O.. Boşuna demiyolar "King of Pop" gerçekten kral.. Kim der ki adam 51 yaşında.. Okadar genç okadar aktif ki vücudunun her zerresi ritme uygun ayrı dans ediyo.. Starlık; işte budur! Bir insan bukadar başarılı olup bukadar kibar, mutavazı olabilir mi? Gözünün içine, tek parmak hareketine bakan arkadaşlarına bukadar sevecen yaklaşabilir mi? Bizde dev star olarak anılan, rüyamda görsem korkacağım adı lazım değil bazı (güya) sanatçıların insanları nasıl azarladıkları gözümde canlandı da, ondan öğrenmeleri gereken ne çok şey var.. Her performans sonrası arkadaşlarına teşekkürünü "god blees you" diye belirten, hatalarında demoralize olmasınlar diye "with love" yapacağız diye motive eden, showda olmasını istediklerini kibarca böyle olsa daha iyi olur diye dile getiren gerçek bir star daha önemlisi gerçek bir insan...
Çook kıskandım dansçılarını, müzisyenlerini yerlerinde olmak isterdim :(( Gitaristi sarı kıza hayran kaldım.. Her nekadar o Black or White'ı çalarken ön plana çıkarılsa da (ki cidden orda kendini aşmış) ben onun Beat it'deki kısacık solosuna bayıldım, tam Santana tadındaydı... M.J.'ın Billie Jean'deki moonwalk dansına da bittim, adam 51 yaşında yaa... Beat it'de coştum, Smooth Criminal ve Thriller için çekilen filmlere bayıldım.. Şarkıcı dansçı oyuncu hepsini konuşturmuş.. dansçılar figürler showlar.. Adam bu işi biliyor kardeşim işte budur! This is it!!
Bir an filmin afişindeki BENi düşündüm; acaba resmim M.J.ın neresine denk geldi?beyni,elleri,ayakları,gırtlağı?? nerde olmak isterdim? Bu adamın vücudunun her hücresi müzik&dans için yaşıyor yaşatıyor.. Nerede olursam olayım o coşkuyu ben de vücudumun her zerresinde hissettim...
Filmi izlerken ekrandan çıkıp gelicek gibi duran bu adamın öldüğüne inanmak çok zor.. Hasta olduğuna inanmak daha da zor.. Daha yapıcak çok işi varken işine bukadar titiz bir insana bu gidiş hiç yakışmamış.. haydi kalk gel shovunu tamamla konserine çık!
R.I.P. moonwalker.. orda da god bless you....
1 Kasım 2009 Pazar
* Şaşkın Ördek Yavrusu! Ama Çirkin Değil :)
Bugün burda ilk günüm. Nihan'dan gördüm özendim; ben neden yapmıyım ki dedim (eveett kıskandım da denebilir :) ) şuan sudan çıkmış balık gibiyim hiçbirşey anlamıyorum çaresizce herşeye, tüm ayarlara el atıyorum. Sandığımdan karışıkmış.
Sanat eseri yaratıcam iddasındayken birşey becerememek hayal kırıklığı. Okula yeni başlamış çocuk gibiyim; şaşkın şaşkın etrafa bakıyorum, birilerinin yaptıklarından birşeyler öğrenmeye çalışıyorum. Keşke annem yanımda olsa da bana yol gösterse edasıyla bu işten anlayan birilerine ihtiyaç duyuyorum. Nihaaan nerdesin? neden sadece bloğu açıp tek yazıyla bıraktın bu işi? hani "seni bundan sonra burdan takip edicektik anacım"??? pufff :((
Bloğumun adı neden bu? fonda çalan bon jovi parçasından kopya çekmiş olabilir miyim? evet çektim, çünkü şuan yaratıcılığım sıfırın altında eksilerde... Dedim ya şaşkınım.. Başlık nerde yazar blog adı nerde yazar..vs bi son halini görmem lazım bu yazının... Üstelik msn diliyle yazmıyım Türkçe'm düzgün olsun diye de kasıyorum. Benim gibi yom yum konuşan biri için aradaki "r" harflerini geri dönüp tek tek yazmak bile çok meşakatli bir iş :))) Uzun zaman olmuş böyle özenerek yazı yazmayalı. Acaba en son lisede edebiyat dersinde yazdığım kompozisyonlarda mı yoksa eski işyerimde çalıştığımız firmalara yazdığım ciddi maillerde mi bukadar dikkat etmiştim kelimelerime ve noktalama işaretlerine? Başlangıçlar hep kasar beni zaten; ben ben gibi olamam ama hep de en güzel hatırlanan anlardır başlangıçlar.. Alışınca da değmeyin keyfime..
Biraz daha kurcalayıp bata çıka başarcam, çiçek gibi yapıcam bloğumu (inşallah ben de sıkılıp pes etmezsem)... Malum ilk günki o sessiz, masum, nemli ama çaktırmayan gözleriyle annesini arıyan neden beni yanlız bıraktın diye annesine kızmış özgüvenini yitirmiş küçük çocuk; bir hafta geçtikten sonra kan ter içinde okul bahçesinde koşturup sanki yıllardır o bahçenin tek hakimiymiş gibi alışmış ve fethetmiş tavırlarda zaferini kutluyor olur :))
Güzel günlerde görüşmek dileğiyle hep merhaba dediğimiz hoşçakalların olmadığı bi hayat akışında "never say goodbye" diye başladık maceraya... (çikolata renkli şarkıcı edasında bi yazı oldu ya neyse ilerde güleriz)
Sanat eseri yaratıcam iddasındayken birşey becerememek hayal kırıklığı. Okula yeni başlamış çocuk gibiyim; şaşkın şaşkın etrafa bakıyorum, birilerinin yaptıklarından birşeyler öğrenmeye çalışıyorum. Keşke annem yanımda olsa da bana yol gösterse edasıyla bu işten anlayan birilerine ihtiyaç duyuyorum. Nihaaan nerdesin? neden sadece bloğu açıp tek yazıyla bıraktın bu işi? hani "seni bundan sonra burdan takip edicektik anacım"??? pufff :((
Bloğumun adı neden bu? fonda çalan bon jovi parçasından kopya çekmiş olabilir miyim? evet çektim, çünkü şuan yaratıcılığım sıfırın altında eksilerde... Dedim ya şaşkınım.. Başlık nerde yazar blog adı nerde yazar..vs bi son halini görmem lazım bu yazının... Üstelik msn diliyle yazmıyım Türkçe'm düzgün olsun diye de kasıyorum. Benim gibi yom yum konuşan biri için aradaki "r" harflerini geri dönüp tek tek yazmak bile çok meşakatli bir iş :))) Uzun zaman olmuş böyle özenerek yazı yazmayalı. Acaba en son lisede edebiyat dersinde yazdığım kompozisyonlarda mı yoksa eski işyerimde çalıştığımız firmalara yazdığım ciddi maillerde mi bukadar dikkat etmiştim kelimelerime ve noktalama işaretlerine? Başlangıçlar hep kasar beni zaten; ben ben gibi olamam ama hep de en güzel hatırlanan anlardır başlangıçlar.. Alışınca da değmeyin keyfime..
Biraz daha kurcalayıp bata çıka başarcam, çiçek gibi yapıcam bloğumu (inşallah ben de sıkılıp pes etmezsem)... Malum ilk günki o sessiz, masum, nemli ama çaktırmayan gözleriyle annesini arıyan neden beni yanlız bıraktın diye annesine kızmış özgüvenini yitirmiş küçük çocuk; bir hafta geçtikten sonra kan ter içinde okul bahçesinde koşturup sanki yıllardır o bahçenin tek hakimiymiş gibi alışmış ve fethetmiş tavırlarda zaferini kutluyor olur :))
Güzel günlerde görüşmek dileğiyle hep merhaba dediğimiz hoşçakalların olmadığı bi hayat akışında "never say goodbye" diye başladık maceraya... (çikolata renkli şarkıcı edasında bi yazı oldu ya neyse ilerde güleriz)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)